16 Kasım 2013 Cumartesi

KÜÇÜK KAZAK

 Kız kardeşimin oğlu, bizim sevgili Aras'ımız için bir kumaş buldum. Tam küçük bir delikanlıya göre dedim daha kumaşı görür görmez. Kızıma küçük gelen bir pijama üstünü ölçü aldım. Kumaşın üzerine koyup ona göre kestim.
  Bu tip esnek kumaşlarda küçük kesim hataları pek farkedilmediği için dikişe yeni başalayanlar için uygulaması daha kolay diye düşünüyorum. Kollarda kesilir kesilmez hemen omuz dikişlerini attım.
 Üst resimde gördüğünüz şeritler ise yaka kol ve etek ucu ölçülerinden biraz daha kısa kesildi, lastik gibi toplasın ve satın aldığımız kazaklardaki havayı versin diye.
 Omuz dikişlerinden sonra kollar takılacak ama ondan önce kol ucu bantlarını taktım ki kol altından dikiş geçerken hepsi birden dikiliversin bir çırpıda.

  Yakayı da tam bu esnada takıyoruz yine. Yaka bir kıyafetin en göze çarpan yeridir. Kollar takılmadan onuda takalım ki kollar elimize dolaşmasın, yakayı asıltmasın, en temiz yakayı çıkarabilelim.
İşte sonuç. Bir iki saatte biten rahat bir kazak. Bugün kafam biraz karışık. O yüzden yazı ve anlatım da karışık oldu galiba. Ama bitirmeden vermem gereken bir ipucu daha var. Esneterek diktiğimiz yaka ve kol bantları daha uzun ömürlü olsun ve giyerken esnesin diye hafif zikzak ayarında dikiyorum. Hepinize BOL DİKİŞLİ GÜNLER..

14 Kasım 2013 Perşembe

TEŞEKKÜRLER...

 Kış gelipte havalar soğuyunca neden bilmem kendimi bir tek jean pantolonun içinde güvende hissederim. Diktiğim her yeni ceketi ya da montu da hep jean pantolonla kombinlemek gelir içimden. Hoş bazısı uyar bazısı uymaz. Ama bu ceket bence jean pantolon için yaratılmış. Daha doğrusu onu ben yarattım kotlarımla giyerim diye.:))
Kumaş gümüş simli olduğu için bende gümüş renk düğmeler ve takılarla kullandım. Genellikle bu ceketi hep bu tarz kombinledim. Kalıp yine çok eski Burda'larımdan. 2003/07 nolu derginin 108 nolu ceket modeli. Aslına bakarsanız onlar gömlek-ceket diye adlandırmışlar ve şifondan astarsız olarak çalışmışlar. Ben bu kalıpla iki ceket diktim. Diğeri daha baharlık bir model. İçinde kendimi bulduğum, çok severek giydiğim bir ceket. Bu arada takip ettiğim tüm dikiş bloglarının bana üye olması ve güzel yorumlarda bulunması beni çok mutlu ediyor. Kendimi ünlüler dünyasına girmiş gibi hissediyorum. Malum bizim platformumuz, sanatımız, zanaatımızda bu olduğuna göre bi nevi doğru bir şey hissediyorum sanırım. Son bir yılımı tüm dikiş bloglarını çok sıkı takip etmiş biri olarak geçirdiğim için dikiş bloggerları arasında olmak benim için çok önemliydi. Her birinize ayrı ayrı TEŞEKKÜRLER.. BOL DİKİŞLİ GÜNLER...

12 Kasım 2013 Salı

KIRMIZI KABAN

 Kırmızı rengin enerijisini artık bilmeyenimiz yok. Kendime en çok yakıştırdığım ve içinde en iyi hissettiğim renktir. Geçen yıl kumaşçımda metresi 4 tl'ye bu kadifeyi bulunca evin batmasına falan aldırmadım. Bir hafta boyunca her yer kırmızı kadife parçalarına bulandı. Günde üç defa süpürdüğüm oldu. Ama ben sonuçta bu sıcacık tutan rahat güzel kabana kavuştum.
  Önüne ve arkasında bir elbise kalıbını kullandım. Önlerini geniş tuttum çift düğme yapabilmek için. Yakasını ise sevdiğim bir ceket yakasını genişletip, uzatarak kullandım. Kol kalıbı ise tek parçadan oluşan bir başka kalıp. Yani anlayacağınız toplama bir ceket kalıbı oldu bu.
 Astarı ise yine pazardaki kumaşçımda bulduğum orjinal bir kumaş. Sanki çanta astarını anımsatıyor bana. Ben astarlarımın illa ki kumaşa tam uymasını pek sevmiyorum. Bu şekilde değişik astarlar çok hoşuma gidiyor.
BOL DİKİŞLİ GÜNLER...

DENİM CEKET

 Gördüğüm kadarıyla bütün dikiş blogları tek bir konudan şikayetçi; Burda kalıpları. Ben bu sorunu sevdiğim kalıplarda küçük oynamalar yaparak çözdüm. Yani yeni bir model denemek istersem sevdiğim bir eski kalıbı o modele benzetmeye çalışıyorum. İşte bu denim ceket de benim yıllardır hiç vazgeçmediğim ve çok sevdiğim bir ceket kalıbımdır. Burda dergisi 2003/11 nolu sayının 125 nolu kısa mont kalıbı. Aslında önü çift düğmeli ama ben önlerini daraltarak, yakasını bazen kullanıp bazen kullanmayarak, cep ekleyerek yada bel bandlarını iptal edip boyunu daha çok uzatarak yılardır kendime türlü türlü ceketler diktim ondan.
İlk bahar yaklaşıpta benim denim ceket ihtiyacım ortaya çıkınca önce gidip almaya niyetlendim. Sonra kumaşçımda gördüğüm bu eskitme deseni verilmiş kot kumaşı çok uygun bir fiyata (4-5 tl gibi)bulunca bir deneyeyim olmazsa bir tanede alırım dedim. Bel bandlarıydı, britti, cepti derken birde evdeki metal düğmeler çok uyunca hoşuma gitti ve denim ceket ihtiyacım giderilmiş oldu. Klan kumaşımdan birde etek diktim ancak birlikte giyip takımlamadım hiç. Başka bir postta paylaşırım onuda.
 Bu günde Çanakkale'mizde hava yazdan kalma olunca Kordon' a gidip bir hava alayım dedim.
Fotoğraf daha iyi olabilirdi biliyorum ancak başkalarından rica ettim(yaşlı bir teyzeden). Oyüzden tekrar tekrar çektirmek istemedim. Şimdilik bu kadar. Ben nihayet hayatta yapmak istediğim beni mutlu eden uğraşımı buldum. İnşalah sizde bulursunuz. HEPİNİZE BOL DİKİŞLİ NEŞELİ GÜNLER...

10 Kasım 2013 Pazar

TALİHSİZ MONT

 Ne zaman kumaşı şöyle fazla fazla alıp rahat rahat dikeyim desem başıma hep aynı şey gelir. Bu projede de aynısı oldu.3 metre kaşe bazı yerlerinde hataları olmasından dolayı çok uygun bir fiyata alındı ve sonra terlsikler üst üste gelmeye başladı. İlk olarak kaşe kalın bir kumaş dar gelmesin diyerek bol kestim. Sonra daraltıp traşlayım derken çok daralttım sırtı kastı. Dizlerime kadar inen bir model yapıyordum ki ağır geldi, demode durdu derken... En sonunda komple söküldü, etek boyu kısaldı. Eteğin çıkan kumaşlardan sırt kulpları tekrar kesildi. Kollar traşlandı ve belden kopartılıp geniş bir korsaj koyuldu. Bütün bu süreç bir aya kadar sürdü. Tabi bu arada bir müşterimin mont siparişi de hiç dokunulmadan iade edildi o moral bozukluğuyla.
Bütün bunlar geçen yıl yaşandı. Sonuçta çok şık bir montum oldu ama kaşe hafif hafif tüylenme yapmaya başladı. Çok uzattım biliyorum ama inanın bu özeti. Yani anlayacağınız çok talihsiz bir mont oldu.                                                                                                                                              Bu gün 10 Kasım Atatürk'ümüzü Anma Töreni başlamadan okulun bahçesinde kızım çekti bu fotoğrafı. HERKESE BOL DİKİŞLİ NEŞELİ GÜNLER...
ATAM SENİ ÖZLEMLE ANIYORUZ..

9 Kasım 2013 Cumartesi

SİYAHLAR VE LEOPAR

 Uzun süredir dikiş dikiyorum ama üst beden için bir şey dikmek istediğimde elim sadece iki kalıba gider. İşte o kalıplardan biri bu reglan kollu kalıp. 2004/10 sayılı Burda Dergisinden çıkardığım bu kalıptan neler yapmadım ki. Mont ve kabandan tutunda fantazi bluz hatta sweet bile dikmişliğim var.
 İşte bu siyah trikoyu da sadece 1-2 saat içinde diktim. Omuzlarındaki pensler sayesinde iyi bir görüntü sağlıyor.
 Altına giydiğim leopar eteği de yine ben diktim. Basit bir dar etek modeli. Bundan on yıl önce gittiğim dikiş kursunda hocamızın öğrettiği etek kalıbı çıkarma tekniğiyle kendi ölçülerime göre çıkarmıştım. Aradan geçen on yıldan sonra hala aynı kalıbı kullanabiliyor olmam beni çok mutlu ediyor.
 Leopar modasına bende gardrobuma 2-3 parça leopar ekleyerek uymuş oldum. Hepinize BOL DİKİŞLİ GÜNLER..

8 Kasım 2013 Cuma

BENİM CANIM KUMAŞLARIM

 Bu gün Çanakkale Cuma Pazarı vardı. Biz kısaca CUM-PA deriz. Son 6-7 aydır pazara bir parça kumaşçı gelmeye başladı. Bazen sırf kumaş almak için çıkıyorum.Bu günde yine o kumaşçıda bu güzellkleri buldum. Soldan sağa  1.bordo nubuk,2.siyah çelik örme, 3.siyah kapitone ceketlik, 4.siyah simli çelik örme, 5.lacivert simli triko, 6.kırmızı simli triko ve son olarakta kırmızı kadife.
 Üzerinde sarı renk küçücük benekleri olan bu kadifeyi kızım için aldım.
  Bu kumaşları biz Çanakkale de yıllarca bulamadık. Şimdi bu kumaşçı sayesinde 2-3 tl karşılığında bu güzellklere sahip olabiliyoruz. Blog açmama bile vesile oldular neredeyse.

En kısa zamanda karşınıza değişik şekillerde gelebilirler. BOL DİKİŞLİ GÜNLER

7 Kasım 2013 Perşembe

GÖMLEK YENİLEME

 Merhaba. Mağazaların bize dayattığı bazı ürünler oluyor. Eğer hazır giyim sektörü o yıl bir şeyin moda olduğunu düşünüyorsa piysada farklı bir şey bulmanın imkanı kalmıyor. Geçen yıl da bir kuru kafa modası vardı ki neden bilmem ben hiç sevemedim.İşte bu gömlek de üzerimde çok iyi durmasına rağmen üzerindeki kuru kafalardan dolayı alıp almamakta çok tereddüt ettiklerimden. Aldıktan sonra da bi türlü severek giyemedim. Taaa ki bir gece aklımda bir ışık yanana kadar.
  Hemen ertesi gün gömleğimi yanıma alıp kumaşçıma gittim. Krep gömleğime en yakışacak kumaşı buldum ve çıkardığım parçaları kalıp olarak kullanıp yerine bu kumaşı diktim. Benim bile beklentimden çok daha güzel bir gömleğim oldu.
 Kumaş kendinden kabartmalı dantel görünümünde. Ben gömleği bu haliyle çok ama çok sevdim.
Bu da üzerimde duruşu. Bayram da yine kendi diktiğim deri kalem etekle kombinlemiştim. BOL DİKİŞLİ GÜNLER...

BASİT KAZAK DİKİMİ

 Merhaba. Bu gün sizlere dün öğleden sonra diktiğim çok basit bir kazağın dikimini anlatmaya çalışacağım. Gerçi kendimi kaptırıp fotoğraflamayı unuttuğum yerler olmuş ama dilim döndüğünce açıklayacağım. Öncelikle (sağdan sola) bir ön, iki adet kol ve birde sırt kestim. Siz eğer elinizde kalıp yoksa sevdiğiniz bir triko kazağınızıda kumaşın üzerine koyup kesebilirsiniz.
 Daha sonra önce omuz dikişlerini dikip sonra kolları taktım ve tüm parçalar birbirine eklenmiş oldu.
 Güzelce kol altlarını da diktim tabi bunları yaparken kumaşın yüzü hep içte ve birbirine bakacak durumda olması gerekli.
 Benim trikom çok ince olduğundan etek ucuna iki kat geniş bir korsaj kestim. Bunu yaparken kazağın etek ucu genişliğinden biraz daha küçük bir parça kesmelisiniz ki korsaj altta kalçayı sararken kazak üstte daha bol kalsın. Kol ucu ve yakayıda aynı teknikle bitirdim.  BOL DİKİŞLİ GÜNLER...

6 Kasım 2013 Çarşamba

OLMAZSA OLMAZ TRENÇKOT

 Bir kadının gardrobunda olmazsa olmazlar sırlamasında küçük siyah elbise ve kalem etekten sonra trençkot gelir diye okumuştum bir yazıda. Hemen gidip bir trençkot kumaşı almıştım kumaşçımdan. Tabi bu Mayıs ayında yapmış olduğum bir eylemdi. Bir türlü trençkotumu dikmeye başlamadım ve böyle böyle yazı bitirdim.
 Yaz sonunda kızım bir haftalığına babaannesinde kalıp, eşimde bir iş için evden uzaklaşınca trençkot dikimi için bulunmaz fırsatı yakalamış oldum. Yemek yapmak, doyurmak, çocukla ilgilenmek ve evi temiz tutmak gibi işlerden kurtulunca canım kumaşlarım ve dikiş makineme adadım kendimi. Tabiki eşim ve kızım benim herşeyim, onlarsız yaşayamam ancak arada bir böyle ufak bir mola iyi geliyor.
  Beline kuşak yapacağım için üzerime oturmasına gerek yok diye düşündüm ve kulpsuz basit bir şekilde kestim treçkotumu. Kumaşım sadece 1,5 metre oduğu için de modeli iyice sade tutmam gerekti. Trençkot; profösyonel dikiş, süs dikişleri ve bol bol brit demek olduğu için süs dikişi ve brit kullandım.
Astar olarak evdeki ince ve akışkan kumaşlarımdan birini tercih ettim ve bence çokta iyi yaptım. Böyle yapmasaydım kelimenin tam anlamıyla astarı yüzünden pahalıya gelecekti. BOL DİKİŞLİ GÜNLER...

5 Kasım 2013 Salı

AZTEK DESEN TUNİK

 Yine bir gecede kesip diktiğim bir çalışmamla karşınızdayım. Çanakkale'de yada böyle küçük şehirlerde yaşayanlar bilir. Eğer uygun fiyata kumaş ve dikiş malzemesi bulamıyorsanız dikiş dikmek ekonomi olmaktan çıkıp maddi külfete dönüşür. Ben o yüzden kumaşlarımın çoğunu pazarlardaki parça kumaş tezgahlarından alıyorum ve sanırım o kumaşlar ünlü markaların kullandığı ihraç fazlası kumaşlar. Bazen aralarında öyle şeyler oluyor ki en güzel hazır giyim mağazalarının vitrinlerinde bile göremediğimiz türden.
 İşte bu kumaşta onlardan biri bence. Siyah çelik örme üzerine bordo ile aztek desen kabartmaları var. Ama tabiki parça olduğu için kumaş ne kadarsa onunla yetinmek zorundasınız. Ben bu durumu daha çok seviyorum. Benim hayal gücüme yön verip setler koyuyor bazen ve sonuç çok daha güzel olabiliyor.
 Kumaşı alırken hırka yada tunik yaparım diye düşünmüştüm. Tunik ağır bastı kol, yaka ve eteğine siyah çelik örmeyi esneterek lastik gibi geçtim. Böyle esnek kumaşlarla dikiş dikerken kalıba bile gerek yok aslında. Sevdiğiniz bir kazak yada body'i kumaşın üzerine koyup kesebilirsiniz. Ben yinede kumaşın güzelliğine olan saygımdan dolayı kalıp kullandım. Burda dergisi 2004/10 sayısının 104 nolu örgü hırka kalıbını biraz daraltarak  uyguladım.
 İşte bu güzelliklerde benim kumaşlarım. Tamamı değilse bile tamamına yakını. Her birisi için aklımda bir proje var. Ama bu yıl kızım 1. sınıfa gittiği için dikişe istediğim kadar zaman ayıramıyorum.
 Bütün dikişle uğraşanlar bilirki genelikle düğmelere kumaştan daha fazla para harcanır. Örneğin 3 tl'ye aldığımız bir parça kumaştan ceket diktiğimizde dört düğme için 5 tl gibi. İşte bu durmu ortadan kaldırabilmek için ben gittiğim yerlerde bulduğum ucuz düğmecilerden genellikle düğme alırım. Bu düğmeler Gelibolu, Edremit ve Çanakkale pazarlarından toplandı.
Bazen bir düğme bile bana ilham verip nasıl bir parçanın önüne konmak istediğini söyleyebiliyor.         BOL DİKİŞLİ GÜNLER..

4 Kasım 2013 Pazartesi

KÜÇÜK HIRKA

 Merhaba. Henüz çok yeni blogcu olduğum için hevesliyim. Sürekli yeni paylaşımlar yapıp blogumu ön sayfalara taşımaya çalışıyorum. Üzerimdeki elbiseyi geçen yıl dikmiştim.Burda Dergisinin hangi sayısından hangi model olduğunu bile hatırlayamıyorum en az on yıllık eski bir gömlek kalıbını kullanarak kesmiştim bu elbiseyi. Sadece göğüs penslerini kullandım çünkü elbise önünde pensten hiç hoşlanmıyorum ben. Sırt ortasına da dikiş yapınca bel oyuntumu oradan alıp üzerime şıp diye oturtuyorum. En azından çelik örme gibi bu tür kumaşları.
 Geçen haftalardan birinde Çanakkale Cuma pazarında 3 tl' ye bulduğum bu harika kumaştan sadece 1 gecede diktiğim bu hırkanın ise kalıbı Burda dergisinin 2004/10 sayısının124 nolu modeli. Ben o yılların Burda,larında buluyorum her aradığımı yenilerde hiç bir şey yok gibi.
 Bu hırkayı öyle çok sevdim ki her şekilde kombinleyip giydim. Ama size en çok beğendiğim halini göstermek istedim. Fotoğraflar gece, evde ve yedi yaşındaki kızım tarafından çekildi. Öyle çok fotonun arasından eleyerek çıkardım ki bunları anlatamam.
Şimdilik böyle eski yeni tüm diktiklerimi paylaşmak istiyorum. Önümüzdeki günlerde size basit bir bluz dikimini anlatacağım. BOL DİKİŞLİ GÜNLER..