31 Mart 2014 Pazartesi

ÇİZGİLİ TRİKO

 Son diktiğim çizgili trikomu tamamen bu eteğin üzerine giymek için diktim diyebilirim. Kalıp kullanmadım. Şöyle beğendiğim bir tişörtümü kumaşın üzerine yatırıp bir de göz kararı kol kestim. Yakayı da  bant ile döndüm ve bitti gitti. Bir ara yakaya nasıl bant döndüğümü fotoğraflarla anlatacağım.
 Tüm hafta sonunu bu triko ile geçirdim. Cumartesi günü bir ev gezmesi için eteğimle kombinledim. Bu aralar gördüğüm yeni bir akım var. Aynı renklerin kullanıldığı farklı desenler kombinleniyor. Örneğin kazayağı ile puantiye yada kareli ve gravat desenler aynı kombinde buluşuyor.  Bende bu iki kumaşı aynı gün almıştım kumaşçımdan. Daha alırken bu kombin oluşmuştu aklımda. Aslında bunların üzerine bir de sarı ceket tam uyardı ama malsef o yetişemedi.
  Pazar günü ise oy kullanımı sonrası küçük şehrimizi şöyle bir gezerken ,yine üzerimde çizgili trikom vardı.

 Sevgili küçük kızımın ise ojelerini kıyafetlerine göre sürdük. Siyah üzeri pembe noktacıklar.
 Yine Cumartesi günü gezmeye giderken kızıma sevgili Anneannesinin diktiği yazlık puantiyeli elbisesini üzerine hırka alarak giydirdim ( daha doğrusu kendisi illede onu giymek istedi)

28 Mart 2014 Cuma

ÇİZGİLİ TRİKO& KOT ETEK

  Bu trikoyu dün gece kestim. Bu günde bitirdim. Cumartesi günü yarın da kombinleyeceğim. Sizlerle o zaman paylaşırım.
Kot eteğim ise geçen yaz kesilip, teğellenip bir kenara konan bir DIY projesi idi. Onun da bu gün dikişlerini geçiverdim. Kızımı okula almak için geç kalıyorum diye yazılar biraz hızlı ve kesik oldu bu gün. Kusuruma bakmayın.  SEVGİLERR...

SARI CEKET 3

 Sarı ceket için dün yine, kol takma ve astar kesmeyi tamamladım. Sizlerden gelen güzel iltifatlar sayesinde biraz daha kendime hız vermeye çalışıyorum. Bir yandan bahar mevsimi için 1-2 saatlik triko dikimleri ile uğraşıp bir yandan da ceketi bir an önce bitirip onun yükünden kurtulmaya uğraşıyorum..

 Her zaman yaptığım gibi sırt robasını ayırmadan birleşik kestim. Bir de incecik bir kumaş fazlalığından dolayı sırt robası ile uğraşamayayım diye düşündüm.

26 Mart 2014 Çarşamba

BENDE MİMLENDİM

Sevgili Esra Sevgi Püskülün Belası Olmaya Geldim beni mimlemiş. Açıkçası ben bazı bloglarda bu mimlenme durumunu görüp merak ederdim. Şimdi mimlenmiş biri olarak sorularıma geçiyorum.


    1. Neden ''blog'' adın?
  Çünkü blog açmaya heveslendiğim o dönemde blog açmayla ilgili hiçbir şey bilmiyordum. İsmine bile karar vermeden oturduğum ve uğraştığım bir gün, bilgisayara bir sürü isim girdim ancak sistem hiçbirini kabul etmedi. Aklıma ansızın sebepsiz yere '' HARİKA OLDU'' geldi. Bir tek onu kabul etti. Ve benim blog adım da o şekilde kaldı.

   2. Hayat felsefeni belirleyen söz nedir?
  
''Çıktığın kapıyı asla çarpma.''

Ne zaman birine bir minicik parça bile tavır koysam, çok hafifte olsa birazcık kalp kırsam, hemen cezamı buldum ve bunu yaptığıma çok pişman oldum. O yüzden elimden geldiğince kırmadan geçmeye çalışıyorum insanların hayatlarından.


    3. Kendinle ilgili 3'ü doğru 4 şey nedir?

1. Ailem ( yani eşim ve kızım) olmasaydı çoktan delirmiş bir kız kurusu olurdum.
2. Kilo konusunda takıntılıyım ve 55 kilonun üzerine çıkınca deliriyorum.
3. Çalışmak için iyi bir özgeçmiş ve temiz bir sicilim olmasına rağmen ev hanımlığını tercih ediyorum. Buna kızımı bahane gösteriyorum. Ama iyi mi yapıyorum yoksa kötü mü hep düşünür dururum.
4. İleride küçük bir butiğim olsun çok istiyorum. ( ama bunların hepsi doğru oldu)

  Bende sevgili Hande ERDEDE, Neslihan ERYÜKSEL (DİKMECE), SİYAH DANTEL mimliyorum.

SARI CEKET 2

 Bu gün bol resimli çok uzun bir post hazırladım. Cekette, çoğu gitti azı kaldı seviyesine geldim (inşallah). Öncelikle tüm parçaları tela ile kaplayıp ütüledim. Sonra sırt dikişini kapattım. Yan kulpları taktım.
 Bunu yaparken iğneleri bu şekilde dikişe dikey biçimde takıyorum ki; kumaş kayma ve oynama yapmasın.
 Ceketin birbirine paralel olan tüm dikişlerini çektim gördüğünüz gibi. Buna omuzlardaki penslerde dahil. Bu işlem bitince çok güzel bir şekilde ütüledim. Tüm payları açtıra açtıra, çok ama çok güzel ütülemek gerekiyor bu aşamada. Dikişin tüm esprisi ütüde hepimizinde bildiği gibi..
 Kaç gündür kafamı kurcalayan klapa sorununu da simokin yakayı, şal yakaya çevirerek çözdüm. Bu şekilde yakanın ucundaki köşeyi yuvarlayarak kesip yakanın bitiş yerini biraz daha yukarı çektim.
  Daha sonra bulabildiğim en uzun parçayı bu şekilde klapa olarak kestim. Ekli oldu. Ek yerini dikip güzelce ütüledikten sonra üzerine tela yapıştırdım. Böylelikle dikiş kısmı kalınlık yapmadı ve ek kısmı görünmeyen kısımda, içte kaldı..

 Sonra yakanın üst kısmının dikişini attım ve yaka ile enseyi çok dikkatli bir biçimde bir birine diktim.
 Ve en son olarak klapanın da ensede birleşmesini sağlayacak dikişi atıp klapayı boydan boya yakaya, yüzyüze gelecek şekilde, kaydırma yapmadan birleştirdim.
 Dikiş fazlasını ince ama çokta derine kaçmadan kesip o kısmı önce açık sonrada katlayarak çok düzgün bir biçimde ütüledim. Şu an üstte gördüğünüz resimde kollar takılmış değil. Sadece koluma geçiriverdim. Az çok bitmiş haline benzesin diye. Kalıp sayısı2013/12 sayılı derginin 105 nolu kalıbı. Kesim aşamasını ise bu yazımda anlatmıştım. Kalıptan gayet memnun kaldım. Dergide ceketin ön kısmını üst üste bindirmemişler. Ama ben ön kısma tek yada iki adet düğme düşünüyorum. O şekilde kullanırsam üzerime oturması da daha iyi hale geliyor.
Astarı sanırım bu kumaştan olacak. Çokta önemli değil. İçte kalacak nasılsa. Bu arada boyu tam istediğim uzunlukta olamadı. Ben daha uzun düşünmüştüm. Ama kumaşım, parça kumaşçıdan alındığı için yapacak birşey yok.. Yinede ben çıkan sonuçtan çok memnun kaldım..
   Herkese kucak dolusu sevgiler...

25 Mart 2014 Salı

SİYAH& BEYAZ

 Biliyorsunuz ki, en son sarı bir blazer ceket kesmiştim. Fakat yakasında çıkan bir problem yüzünden bir türlü elime almak istemiyorum. O yüzden de araya sürekli başka şeyler sıkıştırıyorum. Güzel giden havalar da beni daha yazlık, cıvıl cıvıl, tasarım yönü daha baskın, dikiş yönü daha hafif işlere yöneltiyor.
   Bu yazılı, jarse kumaşı, parça kumaşçımda ilk gördüğüm hafta almamış ve pişman olmuştum. Çünkü bir blogger olarak ( artık kendimi bu şekilde görebilirim herhalde:) birazcık daha canlı, eğlenceli, tekdüzelikten uzak giyinmeliyim diye düşünüyorum. En azından ara sıra böyle yapmalıyım. Daha sonraki hafta o tek parçayı yine bulunca hemen aldım.  Sarı ceket beni zorlayınca da kolay dikilmesinden ötürü hemen bu kalem eteği kestim.
 Hemen hemen tüm Burda Dergilerinde verilen her hangi bir kalem etek kalıbı kullanılabilir. Ancak ben 11 yıl önce gittiğim dikiş kursunda kendi beden ölçülerime göre çıkardığım dar etek kalıbını kullandım. Arkası fermaur ve yırtmaçlı..
 Bluz ise geçen yıl diktiğim kurtarıcı bir parça. Büyük ihtimalle bu yıl da kendime yine bir beyaz bluz dikerim. Geçen yıl ki zımba modasından dolayı göğüs penslerine üçer adet, sırt dikişine ise boydan boya belli aralıklarla zımba koymuştum. Eteğimi yazın bu şekilde, kışın ise siyah triko ve opak çoraplarla kombinlerim. Sevdim ben bu eteği. Çünkü gardrobuma bu tür değişik parçalar girmesi çok hoşuma gitmeye başladı.
  Herkese bol dikişli, neşeli, mutlu günler...

23 Mart 2014 Pazar

DESENLİ BLUZ

 Geçtiğimiz haftalarda yine parça kumaşçımdan aldığım çok orjinal bir desene sahip bu kumaştan, sadece ön kısma desen vererek, sırt ve kollarını siyah penye ile çalışarak tasarladım bu güzel bluzu. Yakaya da siyah penye ile çift kattan bir şerit geçtim. Dikmesi çok basit ve eğlenceli olan bu bluzu sevgili kızkardeşime verdim. Aynısının çok benzeri bir tasarımı kendim için de yapmak istiyorum. Sadece benim üst bedenim ondan biraz daha küçük olduğu için, üst kısma hafif bir bolluk verip kalçaya doğru daralmasını istiyorum.
       Kız kardeşim çok taze bir anne olmasına rağmen gördüğünüz gibi gayet ince ve düzgün bir fiziğe sahip. Bu, biz bayanların çok önem verdiği bir konu olduğundan ben kendisini çok takdir ediyorum.
Herkese bol dikişli , keyifli, mutlu günler...

21 Mart 2014 Cuma

UZUN HIRKA

 Ne zaman net bir şey söylesem şu'' evren'' dedikleri, tutar tam tersini yaptırır bana. Mesela geçenlerde;( hangi postumdu şimdi dönüp tek tek bakamıyacağım) '' artık baharlık ve yazlık şeyler dikeceğim'' diye yazmıştım. Ama 10 mart tarihlerinde yaşanan soğuklarda o kadar üşümüştüm ki kalkıp bu hırkayı kestim. Bir günde bitiveren basit bir çalışma olsun diye sabahlık tipi bir hırka olarak tasarlamıştım. O şekilde kesip diktim ve bir hafta kadar giydim. Ancak geçen gün aklımdaki değişiklikleri uyguladım. Mesela önlerine düğme ve ilik ekledim. Yan dikişlere  cepler gizledim. Bir de kuşak için yanlara birer brit ekledim.
  Kalıp 2004/10 nolu Burda dergisinin 124 nolu modeli yine. Hatta Kendindik İrem Hanımın etkinliği için de aynı kalıbı kullandım..
Çok doğru bir kombin ile sunamasamda, hırkayı ön plana çıkarmak ve zaten koyu olan rengini iyice boğmamak için böyle sundum sizlere. Artık kızımı okula almaya giderken anahtarlarımı cebime atıp, evden çıkableceğim yeni bir üstüm oldu. Hepinize bol dikişli, mutlu, musmutlu günler.

20 Mart 2014 Perşembe

YENİ BİR ETKİNLİK

Sevgili Çiğdem Hanım yine güzel bir etkinlik başlattı. Ve tabi yine bende katılıyorum. Beraber pantolon dikme etkinliği için istediğimiz şekilde ve modelde pantolon dikebiliyoruz. Ayrıntılar için aşaağıdaki linki veriyorum.
http://www.dikisdersi.com/2014/03/beraber-pantolon-dikelim-mi.html

19 Mart 2014 Çarşamba

SARI CEKET 1

 Sarı uzun blazer ceket için seçtiğim kalıp, çoktandır beğendiğim ve basitliğinden dolayı beni cezbeden 2013/12 sayılı Burda Dergisinin 105 nolu kalıbı. Sadece gövde kısmının kalıbını çıkardım. Çünkü kol için, çok eski bir ceket kalıbının, tek parça olan kol kalıbını kullanırım genelde.  Ve gördüğünüz gibi güneşli bir öğle sonrası mutfağa kapanıp, Türk kahvem, patronlarım ve bilgisayarımla hoş vakit geçiriyorum.
 Kalıplarım çıktıktan sonra taze taze hemen kumaşa yatırıp kesiyorum. Kumaşım,  parça kumaş olduğu için istediğim boyu vermiyor. Ancak yinede kabulüm. Etek üstüne değilde sadece pantolon üstüne kullalnıveririm bende.

Bu günlük burda bırakıyorum. Ancak son diktiklerimden pura rengi triko ile ayakkabılarımın uyumunu sizlerle paylaşmak için bir de bu kombin fotoğrafını eklemek istiyorum. Hepinize bol dikişli, keyifli, mutlu bir bahar..

18 Mart 2014 Salı

18 MART ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ

 Bu gün 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferimizin 99. yıldönümü. Her karışının kanla sulandığı vatanımızın belkide en çok kan dökülen yeri. Burada tarihin akışı değişti. Yüce Atatürk'ümüzün ikinci doğum yeri burası. O ve onun önemli kararları ve de askerimizin, milletimizin yüce azmi ile bu güzel ülke kuruldu. Düşmana ''Çanakkale Geçilmez'' denildi. Her ne kadar bu gün Atamızın emanetine yeterince sahip çıkamadığımızı düşünsemde yinede bu ülkede güzel günler görmeyi umut ediyorum.
 Biz de bu gün sevgili kızımla birlikte kısa bir gezintiye çıktık. Kısa oldu çünkü; bizim sakin, küçük, güzel şehrimizin bu gün her köşesini polisler tutmuş ve halkı bir noktadan sonra ileri geçirmiyorlardı. Neyse bu bir günlük birşeydi ve umarım bir daha asla ve asla yaşanmaz. 

 Bunlarda bizim gezmemizden kareler..

17 Mart 2014 Pazartesi

BİRAZDA DEKORASYON

 Dün bahsettiğim uzun blazer ceket projeme malesef bugün başlayamadım. Çünkü bu günlerde mutfak dolaplarımı düzenlemek gibi bir niyetim vardı. Ben, şu ucuzluk pazarlarında satılan raf örtülerinin iyi kalite olanlarından alır, bu işi kısacık zamanda halleder ve öğleden sonramı dikişe ayırırım diye düşünüyordum. Ancak yıkanma özelliği olamayan ve eni çok dar olmasına rağmen metresi 3,5 tl olan raf örtülerini görünce aklıma şöyle bir hin fikir geldi. Ben bu kağıdımsı raf örtülerinin metresine 3,5 tl vereceğime evdeki kumaşlarımdan desenlerini beğenmediklerimi kullanarak örtü dikeyim. Onları bedavaya getirip dolaplardaki kumaşlarımdan eksiltip yeni kumaşlar almaya hak kazanayım..
 Geçen yaz, sırf pamuk saten diye desenini çok beğenmesemde kumaşın kullanışına bayılarak aldığım bu parçayı kestim hemen. Tabi bütün çekmece ve dolap içlerinin bire bir ölçülerine göre. Köşelerini ise yukarıda gösterdiğim şekilde çevirdim. Eminim bu yöntemi çoğunuz biliyorsunuzdur. Kumaşın köşesine tersten bir üçgen olacak şekilde dikiyoruz. Her dört kenarıda eşit ölçülerde dikiyoruz. Fakat yukarıda yaptığım gibi uç kısmında hafif bir açıklık bırakıyoruz ki, o kısım ters çevrilip temiz dikiş imkanı sağlasın.
 Sonra da bu şekilde o dikilmemiş kısımları içe çevirerek iğneleyip güzelce dikiş ile dönüyoruz. Ben çemece ve dolap içlerinde kalacaklar diye çok fazla ütü çalıştırmadım ancak biliyoruzki ne kadar ütü o kadar temiz işçilik.
 Haa bir de bu akşam habi malzemeleri satan bir dükkandan evimin bu köşesindeki mobilyaları boyamak için Cadence Parlak Yüzey astarı ve Servo Su Bazlı Yaldız almıştım. Ancak aklımda bir sürü soru işareti vardı. Çünkü evimin her yanı kahverengi, ceviz tonlarında ahşap mobilyalarla dolu. Sadece zigon sehpalarımı ve aynanın olduğu kısım beyaz olsa evde çok saçma duracak gibi düşüncelerle Yüzey astarını sehpalara sürmeye başladım. Fakat yüzey astarı zigonlarıma o derece güzel sağlıklı bir parlaklık verdi ki bir müddet böylemi kullansam diye düşünmeye başladım. Bu arada fena halde beyaz mobilyalara özenmeye başladım..
 Bu sehpaların astarlanmış hali ve hiç böyle parlamamışlardı. Bir kat daha atmayı düşünüyorum..
Bu da hafta sonu gittiğim bir gezmeden önce kızımla çekildiğimiz bir fotoğraf. Trençkot, kot gömlek, ve altta görünmeyen leopar etek dikim ve tasarım olarak bana ait.. Herkese bol dikişli, bol keyifli günler..

16 Mart 2014 Pazar

UZUN BLAZER CEKET

 Bu aralar çok fazla dikiş diktim. Paylaşmak için eskisi gibi acele etmiyorum ki biraz stok yapabileyim. Ancak diktiklerim genellkle basit üstler ve 1 saatte biten rahat pijama altı gibi şeylerdi. Zaten genellikle uzun süren ceketler, astarlar, telalar ve temiz işçilik yaptığım işlerden sonra arada, dinlenme döneminde basit işlere yöneliyorum. Diker dikmez giyip çıktığım bluzlar hem iş görüp ihtiyaç gideriyor, hemde beni eğlendirirerek dinlendiriyor. Ev hanımı olmamın ve çalışmamamın tek iyi yönü de bu sanırım. Hobim olan dikişe bol bol vakit ayırabilmem.
 Serenay Sarıkaya'nın Elidor reklamlarında giydiği bu ceketi görünce son aldığım kumaşlarımdan biri aklımda beliriverdi. Zaten çok sık takip ettiğim bir moda sitesi olan Bakımlı Kadın da uzun blazer ceketlerin moda olacağı yönünde ipuçları veriyordu. Görselleri oradan aldım. Çok hoş görseller eşliğinde çok güzel kombinler ve modaya dair çok güzel bilgiler veriyorlar.
 İşte benim kumaşımda bu. Yine içini komple telalayıp, astarlayıp, özenli ve itinalı çalışacağım bir proje olacak. Diktikçe adım adım resimlerle burada paylaşacağım. Çok güzel olamasını umuyorum. Hatta bu satırları yazarken bile hemen kalkıp kesesim geldi ancak pazar günü olduğu için herkes evde. Yarın onları işe ve okula gönderip öyle başalamayı düşünüyorum...
Bu arada bitirdiklerimden birisi de Kendin Dik İrem hanımın etkinliği için diktiğim bluz. Ancak onu 6 Nisanda paylaşacağım..Herkese bol dikişli günler...

14 Mart 2014 Cuma

ALIŞVERİŞ&TRİKO

 Sevgili arkadaşlar dün birazcık alışveriş yaptım ve sizlerle paylaşmak istedim. Çoktandır ihtiyacım olan mercan rengi ruju parlatıcı formunda aldım.. E tabi ojeside eksik olmasın..
 Bu cici ayakkabıları çok uygun fiyata aldım. Bahar geldi ve artık bot ve çizmelerden kurtulmak lazım.
 Son günlerde diktiğim pudra rengi trikomu yarasa kollu olarak tasarladım. Yaka ve eteğine bant geçtim. Kol ucunu da yine küçük bir kol ile uzun kollu bir bluza çevirdim. Ancak triko o kadar inceydi ki dikiş yerlerinden ilmek kaçıracak gibi duruyor. Yani bir kaç giyimlik bir şey oldu. Zaten pudra ve pembeden yana pek şansım yoktur. Gardrobumda bu iki renk hiç olmadı. Oldurmaya çalışsamda başarılı olamadım gördüğünüz gibi..
İyi bir bahar geçirmek dileğiyle. Pek iyi başlamasada....