28 Ağustos 2014 Perşembe

SON GÜNLERDE DİKTİKLERİM...

 Geçen yazımda bahsettiğim bir günde biten 7 parçanın tanıtımı ile devam ediyorum. Bu bluz kız kardeşim için. Okullar açılınca ceketlerin içine giymesi için, sade bir bluz diktik ona. Kalıbı yine şu hep kullandığım basıc bluz kalıbım. Üstte çok zarif duruyor. Desenlerden iyice sıkılan ben, sanırım artık düz renkleri çok özledim.
 Bu parça da Geliboludan aldığım bir dantel. Kimono yapmak istedim. Ancak yakasına biye ve etek uçlarına saçak takarsam hem daha trend hemde daha kalite gözükecek.. Her zamanki gibi göz kararı kestim.O işi halledince kombinler, üzerimde gösteririm.
 Bunlarda kendime diktiğim şort ve kızımın leopar taytı. Şortu keserken, geçtiğimiz yazılarda, eski bir şortumu kesip kalıp olarak kullandığımdan bahsetmiştim. Yine aynı yöntemle kestim.  Kız çocuklarında leoparı çok sevimli buluyorum. Minik bir kedicik gibi oluyorlar. O, 7 parçadan sadece bir etek kaldı.  Biraz daha havalar serinlediğinde kombinlerim. Çünkü siyah çelik örme ile kalın jarse kumaşı kullandığım bir proje. Biraz daha sonbahara uygun.
Bu ise, dün kesimini instagramda paylaştığım, dantel ve triko karışımı bluzum. Danteli ,pamuklu olduğundan çok sevdiğim ve kullanılabilir bir parça olacak. Hatta şimdiden Kurban Bayramlığım hazır oldu sanırım. 
   Yarın yine Assosa doğru gidiyorum. Sanırım bir hafta oralardayım. O yüzden sizlere benden kucak dolusu sevgiler...

27 Ağustos 2014 Çarşamba

PUANTİYE

 Gelibolu Pazarı yazımı hatırlayanlarınız vardır. Oradan gelen kumaşlara yer açmak için, evdeki artık kumaşları, elemem gerekiyordu. En küçük ebatlı olanları özel bir rahabilitasyon merkezinde müdirelik yapan komşuma verdim. Onları, oradaki zihinsel engelli çocuklarla yapılan ,el işi derslerinde kullanacaklar. Orta ebatlarda olanları anneme verdim. Diğer en büyük parçaları ise kendime ayırdım. Dolabımda geniş bir yer açılınca, yeni kumaşlarımı koyacak yerim oldu.
 O parçaların az çok ne olacakları belliydi. O yüzden önceki gün oturup hepsini kestim ve dünde hepsini diktim.  İnstagramda takip edenleriniz bilir. Tam 7 parçayı sadece bir günde bitirerek kendi rekorumu kırdım. İşte  bu tişörtte, bizim yakışıklıya nasip oldu.
 Bu lacivert üzeri, beyaz puantiyeli elbise ise yine o gün kesilenlerden.  Kumaşı yaz başından beri dikilmeyi bekleyen pamuklu, çok hoş bir penye. Ben galiba uzun zamandır modanın da etkisiyle puantiye ve beyaz ayakkabıdan uzak durmuşum. Bu elbiseyi de keserken puantiyenin, o romantik, hanım hanımcık çizgisinden birazcık kaçmak ve elbisenin çizgisini azda olsa değiştirebilmek için omuz kısımlarını açık ve yakasını kapalı çalıştım. Bu yaka ve omuz modeli de benim yıllar önce çok severek kullandığım bir modeldi.



Bu yaz blogun da etkisiyle çok dikiş dikerim, diye düşünürken, sanırım siparişler dolayısıyla çok fazla elbisem olmadığını farkettim. Yazın, kalan son günlerinde giymek üzere bu elbisemi diktim. Kalıbını yine kot elbisemde kullandığım kalıptan kestim. Fotoğraflama gece olduğundan bu şekilde.. Ayakkabılar ise bu elbiseyle hiç olmadı biliyorum. Ancak siz onlarıda görmezden gelin artık. SEVGİLER....

25 Ağustos 2014 Pazartesi

ASİMETRİK TRİKO

 Dün, yine instagramda, kesim aşamasını paylaştığım asimetrik triko bluzumu tamamladım. Zaten çok basit ama değişik fikirlerin cirit attığı pinterest'te gördüğüm bir modele benzeterek kestim. Ve çok kısa bir zamanda da diktim.

 Trikom çok ince olduğu için altına badi giymeden olmuyor. Badi giyince de iki kumaş birbirini tutuyor. Ancak bu elbise ile hem giymesi daha keyifli hemde daha farklı bir kombin oldu bence.

 Pinterestteki fikirlere bayıldım. Daha oradan esinlenilerek dikilecek çok şey var aklımda.
Herkese güzel ve mutlu günler dilerim. SEVGİLER...

24 Ağustos 2014 Pazar

KOT ELBİSE

 Dün instagramda, kesim aşamasını paylaştığım elbisem, dün akşam bitmişti aslında. Ancak geçen yazımda, müşterime diktiğim, duruşunu çok beğenerek kendimede böyle hafif bol duran bir elbise dikeyim, mantığıyla kestiğim elbisem o kadar bol olmuştu ki neredeyse 44 beden filandı. Ayrıca yaka ve kol evleri de felaket açıktı. Bende hem omuzlarından hemde kol altından başlayarak aşağı kadar, yanlarından 1 cm kadar içeri girerek, hem yakayı hemde elbiseyi toparladım. Eteğinide kısalttım. Elbisenin son halini elime alıp şöyle bir baktığımda nihayet bana benzemişti.
 Kalıp olarak 2004/05 nolu Burda Dergisinin 132 nolu kalıbını kullandım. Aslında bu kalıp tek omuz olarak verilmiş dergide. Ancak ben bundan 10 yıl önce tek tarfının kalıbını çıkararak elbiseyi hep kumaş katında çalıştım. Zaten tek kollu yapacak olursamda, kumaş katında kesip  daha sonra omuzlardan  birini iptal ederim diye düşünmüştüm..
 Kumaşı, kot gibi görünen, keten gibi dökümlü, kendinden hafif kırışık görünümü olan çok değişik bir kumaş. Görümcem İstanbuldan yanılmıyorsam Kadıköy pazarından almış.


Dün diktiğim bu rahat elbiseyi bu gün duş sonrası sırtıma geçiriverdim. Ne oje, ne makyaj, hiçbirşey yapmadan en doğal halimle sizinle paylaştım. İnanın bu sıcaklarda insanın bu gibi bir kaç elbisesi olmalıymış. Yaz başından hatta bahardan beri  hep daha şık kıyafetler dikmeye çalışmış ve bu tip ev kıyafetlerini ihmal etmişim. Aklım başıma ancak geldi.
     Yanlız ben galiba bu yaz sıcaklardan bıktım ve kışlık kıyafetlerimi özledim. Mesela önümüzdeki yazımda paylaşacağım asimetrik beyaz üstümü, koyu renk bir kotla giyip kombinlemek istiyorum, fakat bu sıcakta bir kotun içine girmeyi göze alamıyorum.
  Herkese ferahlık dolu günler ve üretkenlik diliyorum. Sevgiler:)))
 

21 Ağustos 2014 Perşembe

SİPARİŞ BORDO ELBİSE

 Son bir kaç yıldır dikiş aşkı ile, kendime ve kızıma sürekli birşeyler dikip dururken, geçen yıl nasıl olduysa müşterilerim olmaya başladı. İlk zamanlar kendime olan güvensizliğimden, neredeyse bedava sayılacak fiyatlar ve delicesine heyecanlar ve kaygılarla diktim. Her defasında ölçüleri tutturabildim mi, müşteri beğenmezse gibi korkular yaşadım. Kış sezonunda neredeyse hiç müşterim olmadı ancak bu yıl bahar sonlarında neredeyse bir patlama yaşadım. Bu yaz tatil harici, zamanlarda hiç boş kalmadım. Ve bereket versin aldığım ücretler de, geçen yıla nazaran daha iyiydi. Tabiki piyasanın çok altında, ancak hakettiğimin fazlasını istersem vicdanım rahat olmaz.
   İşte bu da, yine bir müşterim için diktiğim ve üzerine daha ilk provada cuk oturan elbise... Kendinden çok hafif esneyen jorjet kumaştan dikildi. Çok sade bir elbise. Müşterim hafiften bol durmasını ve hatlarını göstermemesini, ayrıca yakasının kare ve sağ diz üzerinde minicik bir yırtmacı olmasını istedi.
 Geçen defa penye kumaştan çok kolay yaptığım kare yakayı bu defa pervaz ile çevirdim ve daha uzun ve itinalı bir çalışma sonucu ortaya çıkardım. Ayrıca önde dikiş yada kulp olmadığından yırtmacı da pervaz usülü çalıştım ancak kulp yapsam inanın daha az uğraşırdım.
  Provada sahibinin yüzünde gayet memnun bir ifade vardı. İnşallah yarın da, yine memnun bir yüzle teslim alır elbisesini. Bu güne kadar Allah karşıma, hiç beni yoracak ve üzecek bir müşteri çıkarmadı. İnşallah bundan sonrada çıkarmaz..
Şimdilik bu kadar. Bu gün biraz, artık kumaş parçalarını karıştırdım. En küçükleri yan komşumun okuluna, faaliyetlerde kullanılmak üzere, biraz daha büyükleri anneme, en büyük parçalarda yine bir poşet içerisinde kullanılmak üzere bana kaldı. Yarın misafirlerimi (anneciğim ve babacığım) ağırlayıp hafta sonunu da atlatıp eğer başka bir şey çıkmazsa kızıma ve yeğenime rahat penye pantolonlar dikeceğim..

19 Ağustos 2014 Salı

SİMLİ TRİKOLARIM...

 Aslına bakarsanız bu gün, dikiş açısından benim için yoğun bir gün olmuş. Bunu, şimdi bu fotoğraflardan anlıyorum. Dün kesmiş ve paylaşmış olduğum simli trikomu bitirdim ilk olarak. 2012/08 nolu burda dergisinin 108 nolu kalıbını kullandım. Yarasa kol gibi ama değil, bol gibi ama değil, şeklindeki duruşundan dolayı çok sevdiğim ve en çok trikolarda kullandığım bir kalıptır bu.
 Trikom o kadar ince ve zarif ki, belki serin gecelerde, yaz düğünlerinde böyle kombinleyebilirim gibi geldi.
 Yakasını, yeni yeni düzgün yapmaya başladığım bir yaka çeşidi olan,  V yaka şeklinde çalıştım. Özellikle birazcıkta açtım. Çünkü  V yaka boyu uzun gösterir. Ancak yeterince açık yapmadığınızda bu durum tam terse döner.
 Trikonun dikimi bitince biraz telefonumu kurcaladım. Derken nasıl olduysa PİNTERES hesabı açtım. Yanlız bu, oradaki ilk günüm olduğundan, sistemi hala kavrayamadım. Yine oradada takipleşmek ve beğenmek üzerine kurulu bir sistem mi var? İnanın daha onu bile çözemedim. Ancak, aramaya dikiş yazıp tıkladığımda, karşıma gelen resimlerden biri, bu yelek kalıbı ve yeleğin dikilmiş haliydi. Yani PİNTERES benim nazarımda amacına ulaşmış oldu.
 Gelibolu Pazarından aldığım yine simli triko tarzındaki çok küçük ebatlı kumaşım böylece tam uygun bir projeyle eşleşti.  Ben neredeyse tüm projelerde kullandığım temel üst kalıbımı kullandım.
 Kumaşımın, aynı anda dıştan ve geri dönen yakasından görünen, içten görüntüsü.
 Bu da kesim aşaması.  Ben kol altını özellikle dikişsiz yaptım. Ayrıca çokta şanslıyımki kumaşın kenarları nasıl olduysa atmıyor. Keçe, triko, sim hatta polar karışımı tuhaf bir kumaş. Tam kışlık yelek kumaşı yani...
 Bu şekilde kesip birde omuz dikişlerini kapatmamla yeleğim bitti. :))))
 Bu da aynı mantıkla kız kardeşim için kestiğimiz yelek. Alttaki ise triko kumaştan yine kızkardeşim için kestiğimiz kimono.
Aslında bu günkü çalışmalarla rahat iki yada üç post hazırlardım. Ancak dayanamayıp hepsini paylaşıverdim gitti.
 Herkese verimli, keyifli, neşeli, sağlık dolu günler DİLERİMMMM....

18 Ağustos 2014 Pazartesi

ŞORT,ELBİSE, TADİLAT VE TRİKO

 Dün sabah, bunaltıcı sıcaktan bayılacak hale gelince, kalıbını ve durşunu çok sevdiğim 12 yıllık pijama şortumu kesip kalıp olarak kullandım ve ortaya bu şort çıktı. Bir ara, kalan kumaştan, üzerine birde  ipli bir bluz dikip takımlamayı ve eğer yine geri gelirlerse, o bunaltıcı sıcaklarda giymeyi düşünüyorum..

 Bu ise geçen yazımdaki sipariş elbisenin artan kumaşından yine aynı bayanın kızı için diktiğim elbise. Bu gün kendisine teslim ettim. O kadar beğendiki, çıkarmadı ve günün geri kalanını bu elbiseyle geçireceğini söyleyip ayrıldı. Çok güzel bir mutluluktu bu benim için.
 Kumaş penye olduğu için benim temel kalıbımdan kestim ve pens yada kulp çalışmadan öylece üzerine oturttum. Yakasını kare yaka istediği içinde, kare olarak biçtiğim yakaya şerit geçtikten sonra köşe kısımlarını içten diktim. Ben bu işleme çok minik parça diktiğim için ''ÇİMDİRMEK'' diyorum...
 Bu da yine aynı genç bayanın, BATİK' ten alıp yaka ve kol açıklığının çok geniş olmasından dolayı hiç giyemediği bir elbise. Bana getirdiğinde daha üzerinde etiketi vardı. Ne yapabiliriz diye düşündük ve benim aklıma, düz renk tülden şeritler geçerek hem çok düz olan elbisenin üst kısmını hareketlendirmek, hemde bu şekilde açık olan kısımları estetik biçimde kapatmak geldi. Aynı tondan düz tül de bulununca bu şekilde birşey çıktı ortaya. Giyildiğinde hem artık elbise daha harektliydi. Hemde kapanmış kısımlarına rağmen bir albeni sağlıyordu.
Bu ise İNSTAGRAM'da paylaştığım simli triko projem. Şu an elimde yine bir sipariş var. Yarın provasını yapıp, bitirdikten sonra sizlerle paylaşacağım onuda...Gördüğünüz gibi yoğun günler geçiriyorum. Ama inanın çok ama çok mutluyum. Kızımı büyütürken çok can sıkıntısı ve işe yaramama hissi yaşamıştım. Şimdi böyle siparişler aldıkça ve küçükte olsa kazanç elde edince inanın çok mutlu oluyorum. Herkese mutlu, huzurlu, gereksiz ve boğucu düşüncelerden uzak tutacak kadar bol aktiviteli günler diliyorum.

16 Ağustos 2014 Cumartesi

YİNE KUMAŞLAR & SİPARİŞLER & BOYFRİEND ŞORT & FRAPPE

 Gelibolu kumaş pazarından, kızkardeşimin aldığı kumaşların içinde, özellikle almasaydık aklımızın kalacağı iki kumaş, üstteki kumaşlardı. Düz derinin arkası polarlı. Diğeri ise, şifon kumaş üzerine ,deri parçalarından oluşan daireler, şeritler halinde dikilmiş.
 Üsttekiler ise kadife. Küçük kup, pelerin, ceket yada kısa mont yapımı için uygun.
 Ve trikolar ağırlıklı olmak üzere, aldığı tüm kumaşlar.. Bazılarını ben, bazılarını annem, bazılarını da kendisi dikerek onun kışlık gardrobunuN büyük kısmını hazırlayacağız.
 Geçtiğimiz günlerde, cam silmek için evde şort aranırken, kendi şortlarımın çok dar olmasından dolayı, elim eşimin eski bir kotuna gitti yine. Aslında bu kotu ilk olarak boyfriend jean yapımında kullanmış ve kalça kısmını çok bol oluşundan dolayı giymemiştim. Hemen elime aldığım makasla, cep torbalarının bitişinin 1 cm altından kesiverdim. Ve o gün bu gündür yıkayıp yıkayıp onu giyiyorum. Çünkü bu sıcaklarda üstümdeki kıyafetlerin mümkünse benle hiç muhattap olmasını istemiyorum..
 Bu elbiseyi ise, orta yaşlarda, mutaasıp giyinen bir bayan için diktim..Yanlız yaka oyuntusunu şerit ile dönerken galiba biraz fazla boğmuşum. Yarın hafif gevşetmeyi düşünüyorum...
Bunuda eklemeden geçemeyeceğim. Hayatımda ilk defa frappe yaptım. Ve bunun tamda yaz aylarında aradığım kahve tadı olduğunu anladım. Tarifini aldığım, sevgili MORLU MUTFAK blogunun sahibesine beni bu güzel lezzetle tanıştırdığı için çok teşekkür ederim.
  Siparişlere devam ederken yaz sonunun da yavaş yavaş gelmesiyle eskittiğim yazlıklarımı eleyip gardrobumda yer açmayı düşünüyorum. Aklımda bir kaç şey belirmeye başladı. SEVGİLER....

15 Ağustos 2014 Cuma

GEZMELER VE AYAKKABI DIY

 ''Bu ara etkinlikten etkinliğe koşuyorum'' desem yalan söylemiş olmam sanırım. Geçtiğimiz akşamların birinde yine kızkardeşimle, çocukları alıp şehrimizde düzenlenen TROİA FESTİVALİ kapsamındaki Metin Uca ve Yeşim Salkım konserine gittik.
Konser büyük bir parkın yamacına kurulduğundan, doğal anfi şeklinde bir durum söz konusuydu. Halkta evden getirdiği örtülerin üzerine, o yamaçta yerlere oturmuş vaziyette konseri izleyeceğinden, kot pantolon tercih ettik. Bu arada kız kardeşimde kalem etek, kimono gibi basit çalışmalarla ailedeki dikiş yeteneğinden nasiplendi. Örneğin üzerindeki kimonoyu kendisi dikti.
Söylemeden geçemeyeceğim Yeşim Salkım'ın sesine ve zerafetine, Metin Uca' nın ise genel kültürüne hayran olmamak elde değildi. Demek ünlüler boşuna ünlü olmuyormuş. Tabi sansasyonlarla ün elde etmeye çalışanları bunun dışında tutuyorum..
Dün akşam ise bir düğün için bu şekilde hazırlandım. Her ikiside, kendi diktiğim parçalardan oluşan bu kombinle, kendimi çok iyi ve çok şık hissettim. Ancak kıyafetimin marjinalliğine uygun bir köşe bulup çekim yapamadığımız gibi, birde çocuk istilası tehdidinden dolayı çok iyi fotolar elde edemedik.. Düğünün yarısında kalkıp yine bu kez İlhan Şeşen ve Vedat Akman konserine geçtik. Ancak sanırım geç gittiğimizden yada sahnedeki sanatçıların dalgın ve isteksiz halinden dolayı adapte olamadık ve erken ayrıldık..
Bu arada, dün sabah kısacık bir sürede yaptığım bir DIY projesinden bahsedeyim. Uzun zamandır, topuk boyu daha giyilebilir düzeyde, siyah düz bir SCARLET ayakkabı arıyordum. Yine sabah uyanır uyanmaz aklıma gelen, (ki hep sabah fikrim gelir)  evde kullanılmadan duran, üzerindeki bantlarını pek sevmediğim bu ayakkabıların bant kısımlarını kesip istediğim ayakkabının çok benzerine kavuştum.
Boy friend jeanlerimin altına, birazcık daha havalar serinleyince giyilmek üzere bekleyecekler... Şimdilik hoşçakalın. Yine dikiş açısından yoğun bir döneme giriyorum. Çünkü bir kaç sipariş daha aldım.. SEVGİLER...