Hareketli bir hafta sonunun ardından merhaba... Cumartesi günü kızımın bir arkadaşının doğum gününe gittik. Gördüğünüz gibi kızımda, bende benim diktiklerimden giydik.
Pazar günü ise yine memlekete gittik ve kızı kayınvalideme bırakıp eşimle bu güzel manzarada biraz baş başa vakit geçirme şansımız oldu.. Bugün ise saçlarımı kestirdim ve en kısa zamanda yine burada paylaşacağım. Bu günlük böyle kısa kısa.. Herkese sevgiler...
14 Nisan 2014 Pazartesi
11 Nisan 2014 Cuma
MATEMATİK
Okul hayatı boyunca Matematik dersinin gerçek hayatta hiç bir işe yaramayacağını, dört işlemden sonrasının yalan olduğunu düşünerek geçirdim öğrencilik yıllarımı. Tabi bu notlarıma da yansıdı ve sözelci oldum. Fakat 30' lu yaşlar her konuda olduğu gibi bu konuda da çok değiştirdi beni. Son iki yıldır başladığım kitabı bile bitiremez oldum. Oysa eskiden ne çok okurdum.
Neyse asıl konuya geleyim tekrar. Penye kumaştan bluz dikmenin matematiğini çözdüğümü anlatacaktım ve konuya böyle girmeye çalıştım. Öncelikle çok orjinal desenli bir penye kumaşım var. Onu aklımda yarattığım tasarıma uygun bir biçimde katlayıp üzerine şu İrem Hanımın etkinliğinde kullandığım kalıbı koyuyorum.
Fakat kalıba hiç sadık olmadan yine aklımdaki tasarıma göre kesiyorum. Kestiğim parçayı ön olarak düşünüp arkayı düz siyahtan çalışacağım için aynı ölçülerde siyah kumaşıda kesiyorum. Yanlız ben arka parçanın birazcık daha boyunu uzun tutup asimetrik bir bluz çalıştım.
Yukarıda gördüğünüz yamuk parçalar ise kumaş katında kesilmiş kollar..
Kesme işlemimiz bitti. İşte bu noktada sıralamam çok önemli. Önce bir omuz dikişini atıyorum. Diğeri bekliyor. Uzun ve kumaşın esnek yönünden kestiğim kumaş parçasını açık olan yakaya aşağıdaki gibi şeridi hafif esneterek iğneleyip güzelce dikiyorum. Şeridin kat yeri iç kısıma bakacak. Açık yeri ise kumaşla eşit olacak şekilde ayarlanacak. İlk olarak zikzak dikiş ile dikip sonra da zik zak dikişin tam üst sınırından daha hafif zikzak çekilecek.
Diğer omuz dikişini yapabiliriz artık. Şimdi diktiğim omuzları yüzü bana bakacak şekilde yere yatırıp yüzü yüzüne gelecek şekilde kolları takıyorum. Kol uçlarınında dikişlerini çekip daha sonra yan dikişleri geçiyorum..
Bu penye bluz dikme tekniği ile bluzlar o kadar çabuk ve sorunsuz bitiyor ki 1-2 saate giyilebilen bluzlarınız oluyor.. Mesela ben bu bluzu dün gece diktim. Bu sabah pazara giderken bu şekilde kombinledim.
Öğleden sonra ise havanın daha iyi olması sebebiyle böyle giydim. Son diktiğim parçalar içinde bu üçüncü siyah beyaz çizgiler. İyice Daton Kardeşler' e döndüm. Ama vitrinlerde de çok görüyorum. Ayrıca her renkle de kombinlenmesi çok avantajlı..
HERKESE BOL DİKİŞLER.. MUSMUTLU, HUZURLU, KEYİFLİ, GÜNLER..:))
Neyse asıl konuya geleyim tekrar. Penye kumaştan bluz dikmenin matematiğini çözdüğümü anlatacaktım ve konuya böyle girmeye çalıştım. Öncelikle çok orjinal desenli bir penye kumaşım var. Onu aklımda yarattığım tasarıma uygun bir biçimde katlayıp üzerine şu İrem Hanımın etkinliğinde kullandığım kalıbı koyuyorum.
Fakat kalıba hiç sadık olmadan yine aklımdaki tasarıma göre kesiyorum. Kestiğim parçayı ön olarak düşünüp arkayı düz siyahtan çalışacağım için aynı ölçülerde siyah kumaşıda kesiyorum. Yanlız ben arka parçanın birazcık daha boyunu uzun tutup asimetrik bir bluz çalıştım.
Yukarıda gördüğünüz yamuk parçalar ise kumaş katında kesilmiş kollar..
Kesme işlemimiz bitti. İşte bu noktada sıralamam çok önemli. Önce bir omuz dikişini atıyorum. Diğeri bekliyor. Uzun ve kumaşın esnek yönünden kestiğim kumaş parçasını açık olan yakaya aşağıdaki gibi şeridi hafif esneterek iğneleyip güzelce dikiyorum. Şeridin kat yeri iç kısıma bakacak. Açık yeri ise kumaşla eşit olacak şekilde ayarlanacak. İlk olarak zikzak dikiş ile dikip sonra da zik zak dikişin tam üst sınırından daha hafif zikzak çekilecek.
Diğer omuz dikişini yapabiliriz artık. Şimdi diktiğim omuzları yüzü bana bakacak şekilde yere yatırıp yüzü yüzüne gelecek şekilde kolları takıyorum. Kol uçlarınında dikişlerini çekip daha sonra yan dikişleri geçiyorum..
Bu penye bluz dikme tekniği ile bluzlar o kadar çabuk ve sorunsuz bitiyor ki 1-2 saate giyilebilen bluzlarınız oluyor.. Mesela ben bu bluzu dün gece diktim. Bu sabah pazara giderken bu şekilde kombinledim.
Öğleden sonra ise havanın daha iyi olması sebebiyle böyle giydim. Son diktiğim parçalar içinde bu üçüncü siyah beyaz çizgiler. İyice Daton Kardeşler' e döndüm. Ama vitrinlerde de çok görüyorum. Ayrıca her renkle de kombinlenmesi çok avantajlı..
HERKESE BOL DİKİŞLER.. MUSMUTLU, HUZURLU, KEYİFLİ, GÜNLER..:))
10 Nisan 2014 Perşembe
AYAKKABI YENİLEME
Kıyafetlerimin, uzun süredir, nerdeyse tamamını kendim dikiyorum. Bu yüzden son yıllarda dolabımdaki ayakkabı sayısında hızlı bir artış meydana geldi. Çok hızlı değişen ayakkabı modasını da ele alırsak demode olan ayakkabılardan kurtulup yenilere yer açmak gerekiyor. Fakat kendim diktiğim için neredeyse bedavaya getirdiğim eski kıyafetleri çok çabuk gözden çıkaran ben, para verip aldığım ayakkabıları elden çıkarmaya bir türlü kıyamıyorum. Bu demode ayakkabılar için ise uzun zamandır bir şeyler düşünüp dururdum.
Sonunda kumaş parçalarımın arasındaki somon renk dantel aklıma geldi. Malum dantel esnek bir kumaş olduğundan ayakkabıyı daha iyi kavrar ve büzme, kasma yapmaz diye düşündüm. İyide düşünmüşüm. Önce ayakkabıları dantel ile yapıştıcı yardımı ile bir güzel kapladım. Fazlalık kısımları kestim. İç kısımları birazcık pay bırakarak kestim ve yine yapıştırıcı yardımı ile içe sabitledim. Daha sonra ise ayakkabı ile dantel kumaşın birbirine iyice kaynamasını sağlamak amacıyla ''CADENCE- Akrilik vernik-parlak'' üzerine geçtim. Bunu çok yoğun bir şekilde yaptım. Ayakkabılarım kuruduğunda çok sağlam olduklarını gördüm.
İnşallah sokakta da bu şekilde sağlam yapılarını korumayı başarabilirler. Yaz ve sıcak bahar günlerinde benim için bir alternatif oluşturmuş olurlar.
Bildiğiniz gibi bir önceki postumda bu şekilde kombinlemiştim. Bu yıl yine küçük topuklar moda olmaya başladığına göre (ki ben zaten hep çok severdim) rahat rahat giyerim artık. Hem şık hem rahat olduğum bu ayakkabı çeşidini..
Bu tür çalışmalar her zaman iyi sonuç vermeyebiliyor. Bazen keyif yerine işkence halini alıyor. Bende bu çalışmayı yapaken eldiven kullansaymışım hiç fena olmazmış hani.. Daha sonra bütün gün ellerimdeki yapıştırıcıları çıkarmakla uğraşmazdım.
Benden önce bu tür çalışmalar yapıp internette paylaşan tüm arkadaşlara selam olsun. Hepsinin eline emeğine ve de fikrine sağlık.
Herkese bol dikişli bol DIY' li günler :))
Sonunda kumaş parçalarımın arasındaki somon renk dantel aklıma geldi. Malum dantel esnek bir kumaş olduğundan ayakkabıyı daha iyi kavrar ve büzme, kasma yapmaz diye düşündüm. İyide düşünmüşüm. Önce ayakkabıları dantel ile yapıştıcı yardımı ile bir güzel kapladım. Fazlalık kısımları kestim. İç kısımları birazcık pay bırakarak kestim ve yine yapıştırıcı yardımı ile içe sabitledim. Daha sonra ise ayakkabı ile dantel kumaşın birbirine iyice kaynamasını sağlamak amacıyla ''CADENCE- Akrilik vernik-parlak'' üzerine geçtim. Bunu çok yoğun bir şekilde yaptım. Ayakkabılarım kuruduğunda çok sağlam olduklarını gördüm.
İnşallah sokakta da bu şekilde sağlam yapılarını korumayı başarabilirler. Yaz ve sıcak bahar günlerinde benim için bir alternatif oluşturmuş olurlar.
Bildiğiniz gibi bir önceki postumda bu şekilde kombinlemiştim. Bu yıl yine küçük topuklar moda olmaya başladığına göre (ki ben zaten hep çok severdim) rahat rahat giyerim artık. Hem şık hem rahat olduğum bu ayakkabı çeşidini..
Bu tür çalışmalar her zaman iyi sonuç vermeyebiliyor. Bazen keyif yerine işkence halini alıyor. Bende bu çalışmayı yapaken eldiven kullansaymışım hiç fena olmazmış hani.. Daha sonra bütün gün ellerimdeki yapıştırıcıları çıkarmakla uğraşmazdım.
Benden önce bu tür çalışmalar yapıp internette paylaşan tüm arkadaşlara selam olsun. Hepsinin eline emeğine ve de fikrine sağlık.
Herkese bol dikişli bol DIY' li günler :))
9 Nisan 2014 Çarşamba
TURUNCU
Blog için mi, giymek için mi yoksa dikiş aşkındanmıdır bilinmez ama bu ara yine delirmişcesine dikiş dikiyorum. Boş vakitlerimi tamamen dikiş ve blog takibine ayırdım diyebilirim. Demek insan sevdiği işi yapınca böyle oluyor. Çoğu zaman yatağa yattığımda aklımda kumaşlarım ve dikeceklerim oluyor. Acaba bu normal mi yoksa bende bir problemmi var diye düşündüğüm zamanlar olmuyor değil. Ama sonra diyorumki yine kendi kendime,'' Kimseye bir zararım yok, sadece dikmeyi ve giyinmeyi seviyorum. Bunun ne zararı var ki?''
Geçtiğimiz günlerde kızımın eski bir tacına tül kumaştan bir fiyonk yapıp dikivereyim dedim. Tacı çok beğenen kızım;'' Anne bu tacın altına birde turuncu elbise dikermisin.'' deyince evdeki turuncu kumaşım aklıma geldi ve dikerim, dedim. Geçtiğimiz perşembe gecesi elbisenin üst bedenini diktim. Etek kısmını da cuma gecesi diktim, cumartesi günü de gittiğimiz gezmede kızıma giydirdim.
Kumaşın kalan parçalarının büyük olmasından dolayı da kendime basitinden bir bluz dikiverdim. Şu kol oyuntusu olmayan ''SCOP-TOP'' diye tabir edilen bluzlardan diktim. Turuncu renk en iyi lacivert ile kombinlendiği için de Cuma pazarından çok uygun bir fiyata aldığım yeni jean'imle giydim. Ayakkabılar ise bu yıl tekrar moda olmaya başlayan küçük topuklardan. Onlarda ayrı bir post konusu. Çünkü bir DIY projesi..
Herkese renkli, cıvıl cıvıl, mutlu günler...
Geçtiğimiz günlerde kızımın eski bir tacına tül kumaştan bir fiyonk yapıp dikivereyim dedim. Tacı çok beğenen kızım;'' Anne bu tacın altına birde turuncu elbise dikermisin.'' deyince evdeki turuncu kumaşım aklıma geldi ve dikerim, dedim. Geçtiğimiz perşembe gecesi elbisenin üst bedenini diktim. Etek kısmını da cuma gecesi diktim, cumartesi günü de gittiğimiz gezmede kızıma giydirdim.
Kumaşın kalan parçalarının büyük olmasından dolayı da kendime basitinden bir bluz dikiverdim. Şu kol oyuntusu olmayan ''SCOP-TOP'' diye tabir edilen bluzlardan diktim. Turuncu renk en iyi lacivert ile kombinlendiği için de Cuma pazarından çok uygun bir fiyata aldığım yeni jean'imle giydim. Ayakkabılar ise bu yıl tekrar moda olmaya başlayan küçük topuklardan. Onlarda ayrı bir post konusu. Çünkü bir DIY projesi..
Herkese renkli, cıvıl cıvıl, mutlu günler...
6 Nisan 2014 Pazar
BOYFRİEND JEAN
Geçtiğimiz perşembe günü öğleden sonra biraz DIY projelerine vakit ayırmak istedim. İlki eşimin ''çok eskidi bunu atabilirsin. '' diye verdiği bu kot pantolndu.
Öncelikle ters çevirip spor dikişinin olmadığı yerden paçalara doğru daralan bir açı ile bacak kısımlarını daralttım.
Daha sonra yukarıdaki malzemeler ile eskitme ve yırtma işlemine başladım. Ben daha önce de eskitme yapmaya çalışmış fakat pek başarılı olamamıştım. Bu yöntemi yeni keşfettim ve kesinlikle tavsiye ediyorum.
Şu gördüğünüz yuvarlak tahtayı kotun bacağının iç kısmına sokuyoruz ve yan tarafında duran taş (yada benzeri) bir şeyle kota vuruyoruz. Bir müddet sonra kot kumaşın çok doğal bir biçimde aşındığını görüyoruz. Yanlız aşınarak çıkan tüyleri ya elimizle yada silkeleyerek pantolondan arındırıyoruz.
Gördüğünüz gibi gayet doğal bir eskitme yöntemi. Sevgili eşim çok fazla iri bir zat olmadığı için bel ve kalçada çok fazla sorun yaşamıyorum. Oversize kabanımla ve çizgili trikomla kombinlediğimde gayet maskülen bir hava yakalamış oldum.
Açıkçası bu pantolonu çok sevdim ve giymeyede niyetim vardı, fakat eşim '' hiç olmamış'' gibilerinden bir tavır takınınca kararsız kaldım. Yinede en azından, burada nasıl yaptığımı paylaşmadan edemedim.
Öncelikle ters çevirip spor dikişinin olmadığı yerden paçalara doğru daralan bir açı ile bacak kısımlarını daralttım.
Daha sonra yukarıdaki malzemeler ile eskitme ve yırtma işlemine başladım. Ben daha önce de eskitme yapmaya çalışmış fakat pek başarılı olamamıştım. Bu yöntemi yeni keşfettim ve kesinlikle tavsiye ediyorum.
Şu gördüğünüz yuvarlak tahtayı kotun bacağının iç kısmına sokuyoruz ve yan tarafında duran taş (yada benzeri) bir şeyle kota vuruyoruz. Bir müddet sonra kot kumaşın çok doğal bir biçimde aşındığını görüyoruz. Yanlız aşınarak çıkan tüyleri ya elimizle yada silkeleyerek pantolondan arındırıyoruz.
Gördüğünüz gibi gayet doğal bir eskitme yöntemi. Sevgili eşim çok fazla iri bir zat olmadığı için bel ve kalçada çok fazla sorun yaşamıyorum. Oversize kabanımla ve çizgili trikomla kombinlediğimde gayet maskülen bir hava yakalamış oldum.
Açıkçası bu pantolonu çok sevdim ve giymeyede niyetim vardı, fakat eşim '' hiç olmamış'' gibilerinden bir tavır takınınca kararsız kaldım. Yinede en azından, burada nasıl yaptığımı paylaşmadan edemedim.
HEYECANLI ÇEKİRGE
Beklenen gün nihayet geldi. Heyecanlı çekirgeler etkinliğinin bu gün artık sunum günü. Bende bu etkinliğe iki bluz çalışması ile katıldım. İlki mercan rengi ve kalıbın sadece kollarını kısaltarak kullandığım, başka da bir değişiklik yapmadığım bu çalışmaydı. Kumaşta kendinden kalp desenleri var ve şifon.
Diğeri ise bu mint yeşili kupra tarzı kumaşla çalıştığım bu bluzdü. Önü kısa, arkası uzun, yanlarında yırtmaç var. Ve önünde boydan boya pat çalıştım. Geçen yaz yine kendim dikip çok giydiğim beyaz bluzumdan sonra bu bluz da en çok giyeceklerimin arasında yer alacak.
Sevgili İrem Hanıma bu güzel etkinliği yapmış olmasından ve banada sayfasında yer ayırmış olmasından dolayı çok teşekkür ediyorum..
Diğeri ise bu mint yeşili kupra tarzı kumaşla çalıştığım bu bluzdü. Önü kısa, arkası uzun, yanlarında yırtmaç var. Ve önünde boydan boya pat çalıştım. Geçen yaz yine kendim dikip çok giydiğim beyaz bluzumdan sonra bu bluz da en çok giyeceklerimin arasında yer alacak.
Sevgili İrem Hanıma bu güzel etkinliği yapmış olmasından ve banada sayfasında yer ayırmış olmasından dolayı çok teşekkür ediyorum..
2 Nisan 2014 Çarşamba
SARI CEKET DETAYLAR
Biraz daha detay isteyen arkadaşlar için bu gün ceketin daha yakından çekilmiş fotolarını yayınlamak istedim. Bu esnada astarı takarken de çekilmiş fotolardan birini yayınlıyorum ki kendimce keşfettiğim bir püf noktamı söyleyebileyim.Astarı takarken, çekme, asılma ve kasma yapmasın diye bu şekilde omuzları sabitleyerek, kol ve etek ucunun kasmamasını sağlıyorum. Çünkü omuzlardan akan ve düzgün durmayan astar daha sonra giyildiğinde sorun çıkarabiliyor..
Bunlarda ceketimin yakın çekim detayları. Çok fazla ütü isteyen ve ütüyü inkar eden bir kumaşmış. Daha önce diktiğim bir blazer cekette bir defa ütülemek yetmişti. İki yıl boyunca bir daha hiç ütü istememişti.
Bu arada sevgili BİRDİK BİNBAK Blogunun sahibesinin tavsiyesi üzerine, bu gün ilk kez resimleri büyütebilmeyi öğrendim. Daha bu alemde öğrenmem gereken çok fazla şey var sanırım. Kendisine çok teşekkür ediyorum.
Gördüğünüz gibi kumaşım kendinden desenli bir kumaş. Bir de beyazlarla kombinledim. Ve gece gündüz giyebileceğim sevgili sarı, blazer ceketimi sizlerle paylaşmış oldum. Herkese kucak dolusu sevgiler...
Bunlarda ceketimin yakın çekim detayları. Çok fazla ütü isteyen ve ütüyü inkar eden bir kumaşmış. Daha önce diktiğim bir blazer cekette bir defa ütülemek yetmişti. İki yıl boyunca bir daha hiç ütü istememişti.
Bu arada sevgili BİRDİK BİNBAK Blogunun sahibesinin tavsiyesi üzerine, bu gün ilk kez resimleri büyütebilmeyi öğrendim. Daha bu alemde öğrenmem gereken çok fazla şey var sanırım. Kendisine çok teşekkür ediyorum.
Gördüğünüz gibi kumaşım kendinden desenli bir kumaş. Bir de beyazlarla kombinledim. Ve gece gündüz giyebileceğim sevgili sarı, blazer ceketimi sizlerle paylaşmış oldum. Herkese kucak dolusu sevgiler...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)