16 Aralık 2015 Çarşamba

BURGUNDY PELUŞ KABAN

 Biliyorsunuz ki uzun süredir pazara çıkmıyor ve kumaş almıyordum. Bu diyetimi geçtiğimiz hafta annemin gelmesiyle bozdum. Pazara giderken aklımda siyah triko ve burgundy renk kumaş almak  vardı. Malesef düz siyah triko bulamadım ama iki adet burgundy renk kumaş buldum. Ben yeni öğrendiğim kelimeleri kullanmayı çok severim. Burgundy'de yeni öğrendim. Burgundy kırmızının mora bakan tonu demekmiş, ayrıca Fransa'da üretilen bir şarapmış. Bence bordonun hoş bir tonu.
 Gelelim bu aşırı derecede vintage duran kabanın hikayesine. Her zaman kullandığım basit bluz kalıbımı kullandım. Biraz kol evlerini geniş tuttum, birazda bedenini bol kestim ve bu oversıze duruşu sağladım. Baktım ki çok vintage bir duruşu var, sandıktan annemin verdiği 70'lerden kalma eşarbı çıkarıp boynuma bağladım. 

 Astar olarak İNG'de paylaştığım seçeneklerden gri olanı kullandım.
Ön kısmında bu kumaşa ilik açma zor olacağından çıt çıt dikmeyi düşündüm. Ama henüz çıt çıt alamadım. Birde kemer için brit yapmadım. Zaten kemeri sırf alternatif kullanım olsun diye yaptım. Ben bu kombini çok ama çok sevdim. Her bir parçası ile dört dörtlük içime sindi. Ama havaların karanlık olmasından dolayı tüm perdeleri açmama rağmen yinede istediğim aydınlık fotoları elde edemedim. 

2 Aralık 2015 Çarşamba

ANTRASİT DERİ CEKET

 İftiharla sunuyorum, işte benim kendi dikişim ve el emeğim deri ceketim. Açıkçası keserken bu kadar umutlu değildim hatta kumaşım ziyan olursa kurtarabildiğim yerlerinden çanta yaparım diye düşünüyordum. Her zaman kullandığım basit üst kalıbımı kullanarak kestim yine. Kestikten sonra aldığım fermuarın hem alttan hem üstten açıldığını ise  eve gelince şaşırarak farkettim. Açıkçası fermuardaki bu süpriz bana umut verdi. Süsleme işini ne çok az ne çok fazla olacak şekilde tam kararında bıraktım. Leopar desenli kumaşımı astarda kullandım ve bu basit ama deri olmasının verdiği ağırlıkla sanki çok zahmetli gibi duran cekete sahip oldum. Aslında bu ceketi adım adım dikiş aşamaları ile yayınlamak isterdim ancak saniyelerle değil saliselerle yarışarak diktim. Dikerken çok farklı bir astarlama yöntemi keşfettiğim için sonradan fotoğraflamadığım için pişman oldum ama en kısa zamanda kızım için de bir deri ceket dikeceğim o zaman adım adım fotoğraflayarak anlatacağım. 

  Bu kendinden kırışık gibi duran güzel deri kumaşı bana hediye eden canım arkadaşım BYANTİGONE ye çok çok ama çok teşekkür ederim.

 PÜF NOKTASI: Deri dikerken dikişlerin ütülenmesi mümkün olmadığından dolayı altta kalan payları bir tarafa yatırıp üstten bir spor dikiş atıyorum. Fakat üste atacağım bu dikiş, makine derinin üzerinde kaymakta zorlanacağından dolayı tam dikeceğim çizgiye biraz makine yağı sürüyorum. Bazı bloggerlar teflon ayak filan kullanıyorlarmış ama bu makine yağı sürmek bence gayet yeterli. 





26 Kasım 2015 Perşembe

ÇİZGİLİ SWEATSHİRT

 Dolapta bekleyen yarım işler içinde gözümü en çok korkutan bu sweatti. Kol boyu yetmiyordu ve parçası kalmamıştı filan neyse uzatmayayım ve bu da eşime dikip kendi üzerimde fotoğrafladığım bir parça. Çok yumuşak pamuklu bir çelik örme. Tabi kalıp olarak yine eşimin eski sweatshirtünü keserek elde ettiğim kalıbı kullandım.

19 Kasım 2015 Perşembe

ÇİZGİLİ

 İnstagramdan takip edenler bu fotoğrafı hatırlar belki. Kendime diktiğim fitilli penye kumaşın kalan parçalarından, aslında kızıma bir bluz dikip evde krize sebep olmadan halletmekti benim niyetim. Ama gel gör ki parçalar küçüktü. Bende oğluma bir üst diktim. Bu arada kendim için temel bluz kalıbımı, oğlum için ise onun bir bluzunu kalıp olarak kullandım. Tabi kızım bu durumdan hiç hoşlanmadı. O yüzden annemdeki parçayı getirttirdik ve çok yakında kızıma ve hatta çıkarsa kocama da bu üstlerden dikeceğiz. Yani ailecek Dalton kardeşlere döneceğiz. Paylaşımı o zaman yapacaktım ama biz Bartu'yla bu üstleri o kadar çok giyiyoruz ki neredeyse eskittik. Hemen her kombinimde kullanıyorum ve çok seviyorum. O yüzden ben bizimkileri bir paylaşayım. Olmadı onlarınki bitince bir kez daha giyer fotoğrafa gireriz. 


17 Kasım 2015 Salı

SİYAH MASKÜLEN YELEĞİM

 Geçtiğimiz günlerde sabah oğlum uyurken son diktiklerimi giyip giyip fotoğraf çekimleri yaptım. Bu yelek de onlardan biriydi. Bu da yine neredeyse bir yıldır yarım işler arasında bekleyen parçalarımdandı.  Aslında ceket olarak başlamıştı hikayemiz. Kendisi düşük kollu oversıze bir ceket olacaktı. Yakası dışında her yeri kalıpsız kesilmişti. Derken yine annem, artık düşük kollu dikişlerimden kendisine gına geldiğini bildirince benim hevesim kaçtı ve biraz bekledi. Kendi kumaşından kalmadığı için kalıba yatırıp oyduğum kol evlerine başka kumaştan kollar taktım. O kollar da çok emanet durduğu için geçtiğimiz günlerde onları da iptal edip çelik örme kumaşın esneme avantajını kullanarak kolları kendinden içe, etek ucunu da kıvırıp astarlamayı aklıma bile getirmeksizin bitiriverdim gitti. Ön kısmını zaten bu şekilde kruvaze çift düğme olarak kesmiştim ve erkek yakası da ayrıca hoş bir hava katınca ben bu yeleği sevdim. Farkettiyseniz genelde ''yapıverdim gitti, bitiriverdim gitti.........'' şeklinde söylemlerim oluyor. Eminim dikiş kursu hocaları gibi dikişte iyi seviyede bilgili olanları rahatsız ediyordur bu tarzım. Ama ben dikişi stres atmak için yapıyorum stres sahibi olmak için değil. O yüzden kolayıma nasıl gelirse o şekilde yapıyorum.
 Son olarak ilk fotoğrafta daha maskülen şıklığı yakalamak için, içine beyaz gömlek giydim filan ama ben kendimi spor bir tarzla daha mutlu hissediyorum. Bu fotoğralara bile yansımış. Yine geçtiğimiz yıllarda diktiğim siyah yeleğime buradan bakabilirsiniz.

16 Kasım 2015 Pazartesi

YİNE SARI

 Blogumu biraz takip etme fırsatı bulduysanız benim sarı rengi ne çok sevdiğimi anlamışsınızdır. Bu sarı triko benim blogumu açtığımdan beri 4. sarı parçam. Uzun da bir hikayesi var. Neredeyse bir aydır elimde. Hep bir aksilik çıktı ve sökülüp tekrar dikildi. Kalıpsız, salaş ve de düşük kol olarak ilk kestiğimde göz kararı kesmiştim, ama beden kısmı yeteri kadar bol olmadı, hele ki gögüs kısmı iyice sıktı. Bunu farkettiğimde kollarını da takmıştım. Sadece kol altı ve yan dikişi söküp o kısma uzun, 10-15 cm eninde bir parça koydum. Alt resimde az çok gözüküyor. Daha sonra etek ucunu kıvırdım ve kola da bant koyup bitirdim. Ancak kol bandı bol geldi bu defa da. Bu kez kolların dikişlerini açıp kol ucuna doğru biraz daraltıp bandı da daraltıp tekrar diktim. Tabi bu süreç, aralardaki bekleme süreleriyle uzadıkça uzadı ama en sonunda içime sine sine giyebileceğim bir sarı parçam daha oldu.
Bu arada siyah pantolon eksikliğimi siyah keten SKINY bir pantolon satın alarak bir nebze de olsa hallettim ama yinede hafif bol duran, yanlardan cepli bir havuç pantolon dikesim var.
Daha önceki sarı parçalarımı görmek isteyenler buraya, buraya ve de buraya tıklayabilirler. SEVGİLER...

10 Kasım 2015 Salı

SİYAH BASİC TİŞÖRT

 Bu benim uzun zaman önce dikip bitirdiğim ve yaz sonu zamanlarda bir çok kere giydiğim basic siyah tişörtüm. Kendisi aslında eşim için başlanmış olup daha sonra boyunun kısa olduğu gerekçesi ile bana kalmış ve ben tarafından çok ama çok sevilmiş bir parçadır. Gördüğünüz gibi dallı, güllü, desenli parçalar yerine artık bir beyaz gömlektir, bir siyah basic tişörttür bu tip parçalara yöneldim. Bu minimalist halin devamı da geliyor. Bu aralar her yazımda söylediğim gibi yarım işlere ve dolap bekçiliği yapan parçaların tadilat ve dönüşümüne adadım kendimi. Tadilatlar bitince dolabımda son bir temizlik yapıp eksikleri görüp yeni projelere yelken açacağım inşallah. Ve kesinlikle bende bir müddet yeni kumaş almayacağım. SEVGİLER...