8 Haziran 2014 Pazar

BİR MİM DAHA

Sevgili HOBİMANİK beni mimlemiş.. Sorular eğlenceli geldiği için hemen cevaplıyorum..
1. TELEFONUN NEREDE?
 - Banyoda, çamaşır makinesinin üzerinde...
2. PARTNERİN?
-  Çoğu zaman kızım..
3. SAÇLARIN?
- Kumral ve tonları..
4. ANNEN?
- Bana kendimi her zaman ergen gibi hissettiren..
5. BABAN?
- Sukunet ve ermişlik hissi veren
6.EN SEVDİĞİN EŞYAN?
- Dikiş makinem
7.EN SON GÖRDÜĞÜN RÜYA?
- Genellikle denizler, köpekbalıkları ve Yunanistan tatili ile ilgili rüyalar görürüm..
8.HAYALİNDEKİ ARABA?
- Nissan Juke
9.İÇİNDE BULUNDUĞUN ODA?
- Genellikle mutfak( öbür odalar dağılmasın diye)
10.KORKUN?
- Şu anki düzenimin bozulması, kızımdan ve eşimden ayrı düşmek
11. ON SENE İÇİNDE NE OLMAK İSTİYORSUN?
- İş sahibi
12.SEN NE DEĞİLSİN?
- İddialı ve hırslı
13.EN SON YAPTIĞIN ŞEY
- Kızımla eşimin kavgasını ayırmak.
14.ÜZERİNDE NE VAR?
- Kendi diktiklerimden bir şeyler..
15. SENİN HAYATIN?
- Hep istediğim şekilde, mutlu, huzurlu,keyifli
16. MORALİN?
- Hep iyi tutmaya çalışırım.
17.ŞU AN NE DÜŞÜNÜYORSUN
- Yüz yogasına başlamalıyım, internetten bu konuda araştırma yapmalıyım
18.SENİN BİLGİSAYARIN?
- Casper diz üstü
19. BİRA?
- Sevmediğim işler öncesi aldığım bir doping (cam silmek, ütü)
20.AŞK
- İçimde, Tanrının yarattığı herşeye, birtek kötü vicdansız insanlara yok.

Bende Aycanın Atolyesi ve Berrinin Dikişleri' ni mimliyorum.. SEVGİLER...
 

7 Haziran 2014 Cumartesi

KOT TAKIM

 Biz sürekli önümüzdeki yıllar için planlar yapıp dururken kader bazen bize dur ihtarı verebiliyor. Son bir kaç gündür düşüncem hep bu konu üzerine. Sevgili anneciğimin sitesinin bahçesinde çektiğimiz bu fotoğraflara bakıyorum. Depremin Çanakkale üzerindeki etkileri yeni yeni çıkmaya başladı. Örneğin temeli deprem yönetmeliklerinden önce atılmış olan annemin evine ''Ağır hasarlı'' raporu geldi ve şu an evlerini boşalttılar. Ve Çanakkalede çoğu eski sitede de durum böyle. Haliyle kiralık evler anında karaborsa.. Halbuki bir bayan için en ama en rahat yer insanın evi..O yüzden dikişsiz ve de tatsız günler yaşıyoruz ailecek..
 Bu takım ise çok ligralı kot kumaştan kızım için 2 yada 3 ay önce diktiğim bir takım. Yeleği yumuşacık bir penye ile astarladım. Beline tünel çalışıp o tünelin içinede eczane torbasının sapları olan pembe kordonu geçirerek kullandım..Pembe spor dikiş, roba ve ceplerle biraz hava kattım.
Tanrım kimsenin yuvasını dağıtmasın. İnsanın ailesi ile birlikte yaşadığı, barındığı evi çok önemli. Herkese mutlu yuvasında, sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum..

4 Haziran 2014 Çarşamba

KAMUFLAJ

Kış başladığından beri kamuflaj desen penye arar gezerim. Nihayet Çanakkale çarşısında Oktay tuhafiye isimli bir dükkanda buldum. Çok büyük bir parçayı 5 tl ye aldım. Kendime, kızıma ve iki yaşındaki yeğenime birer pantolon diktim.

   Hala daha bir kaprilik kadar kumaş var elimde. Ondanda yapacağım bir projem var.
   Bu arada yukarıda ismini verdiğim tuhafiye artık parça kumaş satışına başladı ve hergün gidip kumaş alışverişi yapabileceğimiz bir yerimiz var artık Çanakkalede...
Herkese bol dikişli günler...

3 Haziran 2014 Salı

BAYKUŞLU ÇOCUK ELBİSESİ

 Şu baykuşlu, ilginç renkler içeren kumaşımı yine tabiki parça kumaşçımdan aldım. Küçük prensesim için bekletiyordum ki aklıma kendime diktiğim kot gömleğimin kalan parçaları geldi.
Böyle bir kombin yaptım ve diktim. Özellikle biyelerine baykuşların gözlerini getirdim. Sevgili DİKİŞ DÜNYAM elbise etkinliği için diktiğim elbiselerden birincisi bu. İkincisi ise yine hayvan desenli ve kruvaze bir elbise ama o kendim için.
  Eğer bu gün hava yine bardaktan boşanırcasına yağmasaydı o elbisemin etekleri için alacağım malzemeyi alıp dikip onu yayınlayacaktım ama olsun. En kısa zamanda o da burda olur..
   Herkese sevgiler...

1 Haziran 2014 Pazar

NEON BLUZ

 O kadar çok dikiş diken biri olarak gardrobum kıyafet dolu.. Ancak bazı günler öyle oluyorki, biri diğerine uymuyor, birinin boyu kısa, biri yıkanmamış birde en önemlisi KOCA onayından geçmeme durumu var... derken ben ne giyeceğimi bilemez halde kalakalmışım... İşte bu gibi durumlar için kot pantolon veya beyaz pantolon üzeri düz renkte ve sade modellerde bir kaç bluz dikmeye karar verdim. Bu amaçla alınmış birkaç kumaşım vardı..
   Neon modasının geçip gittiğinin farkındayım ancak,bu fıstık yeşili, kendinden kabartmalı ve esnek kumaştan bir bluz diktim kendime.. Yine İrem hanımın etkinliği için kullandığım kalıbı kumaşın üzerine yatırıp kafama göre takıldım. Yakasını özellikle yanlara doğru hafif açtım ki bazen kayıp bir omuza dekolte versin. Çok fazla da değil yinede..
 Hemen diker dikmez giydim bile. Şu an kirli sepetinde..
Altta gördüğünüz pembe bluz ise uzun zamandır yarım bir şekilde beklemedeydi. Onuda elim değmişken bitiriverdim. Bir ara lazım olur temiz temiz giyerim...
  Şimdilik bu kadar herkese sevgiler...

30 Mayıs 2014 Cuma

ÖZEL SİPARİŞLER

    Ben aslında en çok kendim ve çok yakın çevrem için dikiş dikmeyi seviyorum. Tabi gelen siparişleride kabul ediyorum. Ancak siparişler genellikle müşterinin fikri ve zevkine uygun olduğundan dikerken eğlenme söz konusu olmuyor. Fakat bu defa öyle olmadı. Çünkü hem kumaşlar benim kumaşlarım arasından seçilmişti hemde fikirler benim fikirlerimle örtüşüyordu..
       Pudra rengi olan elbisenin kumaşı sucuba olduğundan alt kısmında, yaka ve kollarında dikiş yok.
Bu kimono ise; benim, bir yıldır kıymetinden ne yapacağımı bilemeyip tarz sahibi müşterime bir anda sunuverdiğim güzel, melekli kumaşımdan dikildi. Bence çok özel bir parça.. Şu ana kadar üretilmiş kimonolar arasında en ünlü markaların bile böylesi bir tasarımı olmadığını iddia edebilirim...Güzel sahibesinin iyi günlerde giymesini dilerim...

28 Mayıs 2014 Çarşamba

SEHPA YENİLEME



 Evimdeki bütün mobilyaların kahverengi tonlarında olduğunu ve bundan çok bunaldığımı yazmıştım. Aslında bütün evde kahverenginin verdiği bir uyum, bir sakinlik var. Ancak bahar gelince renklenmek isteğime cevap vermeyen bir evim oluyor. Pek başka renk kabul etmiyorlar aralarına..
    Bu yüzden bende çok eskimiş olan zigonlarımı beyaza çevirmek için bir atılım yapıp bir hobi dükkanına gittim. O radaki bayan bana ilk etapta CADENSE PARLAK YÜZEY ASTARI atmamı tavsiye etmişti. Bende ilk olarak astarladım sehpalarımı.. Ancak astar sehpaları pırıl prıl parlatıp şu yukarıdaki görünümü verince bir müddet o şekilde kullandım.
 Fakat bir müddet sonra tekrardan iştahlanıp aldım elime kırık beyaz akrilik boyaları ve başladım sehpalarımı boyamaya. Üç kat boya yaptıktan sonra üzerine CADENSE AKRİLİK VERNİK sürdüm. Şu an sehpalarım bu şekilde..
Özeleştiri yapacak olursam; evde tüm mobilyaya uyan ve her yere koyabildiğim sehpalar, şu anda utangaç utangaç kapı girişinden bakıp diğerleriyle pek kaynaşamıyorlar. Çok göze de batmıyorlar.. Ama eğer eski renklerine kolayca döndürebileceğim bir yöntem bulsam hemen eski halllerine getiririm. Ve mobilya boyamak dikiş dikmek gibi zevkli de değilmiş..
   Herkese bol gülücüklü, mutlu, keyifli ve sarsıntısız günler...(Çanakkalede hala büyük bir deprem olacağı söylentisi var da)