BU ARALAR..

 Gardrobumda hiç çiçekli bir parçam yok demiştim. Uzun yıllardır niye almadığıma yada dikmediğime dair bir merak içine girmiştim. Sanırım cevabını bu parçayı dikince buldum. Şuna bir bakarmısınız. Nedense ben bunu hiç kendime benzetemedim. Yaşımın çok ilerisinde ve tarzımın çok dışında. Büyük ihtimalle giyemeyeceğim. Halbuki kumaşı bu hafta aldıklarımdan biriydi ve beğenmiştim.

Bu ise benim pek sevmediğim ve kendime yakıştıramadığım kahverengi tonları. Dikiş dersi etkinliği için diktiğim oversized kaban. Kollarını ve yakasını deri olarak çalışıyorum. Bittiğinde ya çok seveceğim yada nefret edeceğim bir parça olacak.  İnşallah birincisi olur diyorum ve dikmeye devam ediyorum.

Bu parçayı da bir arkadaşımın siparişi üzerine dikiyorum. Çok orjinal bir kumaş. Baharlık bir çalışma.

Aslında biri bitmeden diğerini kesmem ama bu ara öyle bir dikiş aşkı geldi ki elimdeki kumaşlar 'ben şu olmak istiyorum, benden de bunu yap' diye resmen rüyalarıma girip bana fikir veriyorlar. Herkese bol dikişli günler dileyip dikişlerime dönüyorum. Hoşçakalın..

TUNİK VE YENİ KUMAŞLAR

 Bu gün Çanakkale Cuma Pazarı vardı. Kumaşçımız bu hafta yeni kumaşlar getireceğini söylemişti. Gitmemek tabiki olmazdı. Sabah kızımı okula bırakır bırakmaz dikiş sevdalısı anneciğimi de alarak doğru pazarın yolunu tuttuk.
       Üzerimdeki tuniği de dün akşam diktim. Sırf bu gün pazara giderken giymeye yetişsin diye saat 11'e kadar uğraştım. Trikom ince olduğu için içini komple penye ile astarladım.

  Şöyle bahar gelip havalar biraz ısınınca kürk yeleğimle elbise olarak da giyerim diye düşünüyorum.

Bunlar ise bu haftaki ganimetlerim. Sağ baştan başlayarak antik desenli jarse, aztek desenli kalın penye karışımlı pamuklu, çiçekli viskon, arada kalmış uçuk şal desenli kupra, iki adet çiçekli penye ve yan taraftaki kumaş ise çiçek desenli pamuk saten. Geçen gece hiç çiçekli bluzum omadığını düşünmüştüm. Bu çiçekliler iyi oldu.

KIRMIZI ETEK

Bu aralar kafam yeni fikirlerle dopdoluyken, yetişmesi gereken siparişler sıkıştırırken, yapılması gereken ziyaretler bir bir yapılırken ve ben hepsine yetişmeye çalışırken tuttum birde dikiş etkinliğine katıldım. Oysa bazen ne kadar boş olurum. Gerçi ben bulduğum her boşluğu dikişle doldururum.
     Bu aralar evde bir hizmetçi olsa ev işlerini ve yemekleri yapsa , ben sadece dikişe ve kızıma vakit ayırsam diyorum.
      Yukarıda gördüğünüz eteği daha önce bir yerlerde görmüş gibi olanınız varmı? Mesela şurada. Evet, kızıma diktiğim kırmızı elbisenin üst kısmı dar gelince Nebihan hanımın paylaştığı etek bana fikir vermiş oldu. Bende elbisenin üst kısmını iptal edip alt kısmından bu eteği yaptım prensesime. Renginden önündeki fiyonka kadar kopyaladık eteği. Kusurumuza bakmasınlar artık:))
 Herkese bol dikişli, neşeli günler.

KÜRK YELEK

 Geçen yıl gittiğim Gelibolu Pazarı ganimetlerim yavaş yavaş hayat bulmaya başladı. Oradan aldığım çok hoş suni kürkten bir kürk kaban dikme denemem olmuştu. Ancak kürkümün tüyleri biraz uzun olunca fazla kabarık durdu. Bu kabarık görünüm bana 80'li yıllar türk filmlerini hatırlatınca hemen söktüm. Yaka olarak kestiğim parçayı burada paylaştığım seyyar kürk yakaya çevirip kullanıma açtım.

 Şimdi ise beden olarak kestiğim parçayı yelek yaptım. Kürkü fazla kırpmak istemediğim için ise bu şekilde kestim. Yani sadece kol için iki kesik attım o kadar. Yakayı da birazcık oyuverdim.

İçine de çok uygun bir astar bulup aynı şekilde onu da kesip takınca bir gecede bitiveren çok kolay bir çalışma oldu. Aylardır kesilmiş vaziyette bekleyen bir çalışmaydı. Kürk yeleği taşıyabilirmiyim kararsızdım açıkçası. Ancak Laçin Tenel' in üzerindeki bu yeleği görünce birden kürk yelek dikmek istedim. Özellikle giymedim, dış mekanda, iyi bir kombinle sunmak istedim. Herkese bol dikişli, mutlu, musmutlu günler...

HAFTA SONU

 

 Merhaba.. Çok yoğun bir hafta sonunun ardından nihayet en sevdiğim hafta içi günlerine kavuşabildim. Cumartesi günü kızımla biraz dolaştık. Önce Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Halk Kütüphanesi'nden kitaplarımızı değiştirdik. Daha sonra hemen yanında bulunan çocuk sokağında biraz oynadık.

  Bu arada en sevdiğim montum haline geliveren ve beni olduğumdan da  ince gösteren montum,resmen üzerime yapıştı, çıkaramıyorum. Kendi emeğime olan saygımdan olsa gerek kendi diktiğim herşeyi çok severek giyiyorum.

Pazar günü ise çok kalabalık misafirlerimiz vardı. Kızımla birlikte onları ağırladık. Uzun zamandır denemek istediğim şerbetli kurabiyelerden yaptım.  Beklediğimden çok daha iyi oldu. Tarifini buradan aldım. Şimdi artık çok sevdiğim dikişlerime vakit ayırmaya gidiyorum. HOŞÇAKALIN...

YENİ KUMAŞLAR VE GÖMLEK

 Dün yine parça kumaşçıma gittim. Bu ganimetleri aldım. Kareli olan bu yıl ki ekose modasına uyabilmek adına alındı. Karelerinin daha iri olmasını isterdim ama ancak bunu bulabildim. Ortadaki ise triko ve simli. Krem olan kumaşımı kısa mont yada ceket dikerim düşüncesiyle aldım. Ancak tüylenme yaparmı diye korkuyorum.

 Elimdeki iki basit sipariş biter bitmez daha önceden kalıbını çıkardığım bu gömleği biçeceğim. Kalıp 2004/06 sayılı burda dergisinin 120 nolu modeli.Böylece hem ekose ihtiyacımı gideririm hemde kırmızıya olan açlığımı bastırırım.

Çok cici bir kalıba benziyor. Bakalım deneyip görücez. İlk defa kullanacağım bu kalıbı. Yine ayaklı yakayı da en son 10 yıl önce dikiş kursunda yapmıştım.  Onu da yıllar sonra tekrar deneyeceğim.  Ancak artık dikişte tecrübem var ve özenli çalışmayı öğrendim. Sanırım becerebilirim. Herkese bol dikişli günler...

BİR ETKİNLİK

Sevgili arkadaşlar DİKİŞ DERSİ bloğunun sahibesi BERABER MANTO DİKELİM etkinliği başlatıyor. Bende katılıyorum. Katılım şartı, sadece aşağıdaki linki bloğunuzda yayınlamak ve bu linkteki yazıya yorum bırakmak. Bu benim blog hayatımdaki ilk etkinliğim olacağı için çok heyecanlıyım. İnşallah ortaya güzel şeyler çıkar.
http://www.dikisdersi.com/2013/12/bir-fikrim-daha-var.html