Kloş etek dikimi ile ilgili yayın yapmayan bloggera blogger demezler diye düşünerek bende kloş eteğimin dikim aşamalarını fotoğrafladım. Ama öyle uzun uzun anlatmayacağım. Zaten eteğin dikim süresi bir saati bulmuyorken uzun anlatıpta ne yapayım. Ben kalem etek ve elbiselere öyle çok alışmışım ki; tam kloş zaten giyemem bari yarım kloş yapayım diye düşündüm. Ancak o bile bana çocukken giyip sonrada döne döne savurduğumuz eteklerimizi hatırlattı.
Çok kısa süren kesim sürecinden sonra fermuarını taktım. Beline birde kemer geçirdim ve ben bile bu kadar çabuk bitmesine şaşırdım.
Geçen yazılarımdan birinde bahsettiğim diy gömleğimle kombinlediğimde kıyafetimi çok vintage buldum. Ama hangi dönem onu çıkaramadım.
Blogçuluğun en ama en zor yanı şu fotoğraf çekimleriymiş. Bunu her geçen gün biraz daha iyi anlıyorum. Bu gün yine evde kimse olmayınca ve de fotoğraf makinesinin pilleri bitince ıpone ile çekmek zorunda kaldığım fotoğrafların kalitesi de ancak bu kadar oldu.
Yeni kolyemi de sizlerle paylaşayım dedim. Ben çok severek aldım. Çok ta severek ve neredeyse her kıyafetimle takıyorum. HEPİNİZE BOL DİKİŞLİ GÜNLER..
22 Kasım 2013 Cuma
21 Kasım 2013 Perşembe
BUGÜN DİKTİM VE GİYDİM
Bu aralar dikiş konusunda çok üretkenim. Mesela bu simli triko bluz bugün biten ikinci işim. Sabah kızımı okula bırakınca eve gelip bir yarım daire kloş etek diktim. Öğleden sonra ise bu bluzu. Artık akşama da bir proje sığdırırmıyım bilemem.
Kumaşçımda bu simli penyeyi görünce çok beğenip aldım. Kumaş biraz hatalı ve küçük olduğu için de boyu tam istediğim uzunlukta olmadı ve etek ucunu pek beğenmedim sanırım o kısma değişik bir şey yapmalıyım. Ama yinede sevdim değişik kombinler yapmak için uygun bir parça. Ben şimdilik sadece jean pantolonla giydim. Daha sevdiğim bir kombin yaparsam paylaşırım. HEPİNİZE BOL DİKİŞLİ GÜNLER...
Kumaşçımda bu simli penyeyi görünce çok beğenip aldım. Kumaş biraz hatalı ve küçük olduğu için de boyu tam istediğim uzunlukta olmadı ve etek ucunu pek beğenmedim sanırım o kısma değişik bir şey yapmalıyım. Ama yinede sevdim değişik kombinler yapmak için uygun bir parça. Ben şimdilik sadece jean pantolonla giydim. Daha sevdiğim bir kombin yaparsam paylaşırım. HEPİNİZE BOL DİKİŞLİ GÜNLER...
20 Kasım 2013 Çarşamba
YAZDAN KALMA
Sevgili Hayrun hanımın blogunda pamuk saten eteği görünce benimde bu elbisemi paylaşmak geldi aklıma. Bilgisayarımız tamirden bugün döndü nihayet. Artık uzun uzun yazabilirim. Yaz başında parça kumaş satan kumaşçımda bu kumaşlardan bir kaç desen bulup almıştım. Hem esnek hemde kalın dokunuşlu oldukları için astar ve fermuar derdi olmadan elbise çalışma imkanı sağlıyorlar. Bende kızımın ana okulu mezuniyet gecesi için kendime ve iki arkadaşıma dikmiştim bu elbiselerden.
Bu resimde fermuar kullanmadan elbisenin ne kadar iyi oturduğu daha net belli oluyor. Sevgili kızım da halk oyunları için yöresel kıyafetleriyle. Hepnize en iyi BOL DİKİŞLİ GÜNLER.. Şimdilik hoşçakalın.
Bu resimde fermuar kullanmadan elbisenin ne kadar iyi oturduğu daha net belli oluyor. Sevgili kızım da halk oyunları için yöresel kıyafetleriyle. Hepnize en iyi BOL DİKİŞLİ GÜNLER.. Şimdilik hoşçakalın.
18 Kasım 2013 Pazartesi
MİLİTARY KABAN
Bu yayınımda fazla açıklama olamayacak. Çünkü kızım bilgisayar klavyesini camsil ile silmek suretiyle mahvetmiş. Bu yazıları bile ıpone ile yazıyorum. Yeni kabanımı dün bitirdim bugün de giydim. Bol dikişli günler.
MİLİTARY CEKET
Moda diye herşeyi giyemem, kendimi stil sahibi olarak ta kesinlikle görmüyorum. Bunu söyleyebilmek için 40 fırın ekmek yemek gerekli diye düşünüyorum. Ancak son yıllarda tuhaf bir moda anlayışı ortaya çıktı. Birbirine hiç uymayan parçaları bir araya getirmek. Mesela bu military ceketin altına dantelli beyaz bir elbise giymek gibi.. Ben moda konusunda galiba çok cesur değilim.
Geçtiğimiz sezon şöyle bir gelip geçiveren kamuflaj modası benim çok hoşuma gitmişti. Derhal bu ceketi dikip bahar aylarında beyaz atlet ve jean pantolonla giymiştim. Hala da giymeye doyamadıklarımdan. Bol spor dikiş ve eskitme düğmelerle , kapaklı ceplerle tam istediğim havayı yakalayabilmiştim. İçinde kendimi iyi hissettiğim bir parça. Aslında doğrusunu söylemek gerekirse kendi diktiğim bütün kıyafetleri bir başkasında görme ihtimalim olmadığı için, sadece bana özel olduğu için çok severek giyiyorum. Yani YAŞASIN DİKİŞ DİKMEK diyorum. HERKEZE BOL DİKİŞLİ GÜNLER...
Geçtiğimiz sezon şöyle bir gelip geçiveren kamuflaj modası benim çok hoşuma gitmişti. Derhal bu ceketi dikip bahar aylarında beyaz atlet ve jean pantolonla giymiştim. Hala da giymeye doyamadıklarımdan. Bol spor dikiş ve eskitme düğmelerle , kapaklı ceplerle tam istediğim havayı yakalayabilmiştim. İçinde kendimi iyi hissettiğim bir parça. Aslında doğrusunu söylemek gerekirse kendi diktiğim bütün kıyafetleri bir başkasında görme ihtimalim olmadığı için, sadece bana özel olduğu için çok severek giyiyorum. Yani YAŞASIN DİKİŞ DİKMEK diyorum. HERKEZE BOL DİKİŞLİ GÜNLER...
17 Kasım 2013 Pazar
KIRMIZI ELBİSE
Geçtiğimiz yıl ilk defa kendime vakit ayırabilecek vaktim oldu. Kızım anaokuluna sabah gidiyor ve akşam 5 te dönüyordu. Bende tüm günümü dikş dikmeye ayırabiliyordum. İşte ''dikiş blogu'' kavramıyla da geçen yıl tanıştım. Bloglarda gezinirken keşke bende diktiklerimi paylaşabilsem hissine kapılırdım hep. Çünkü çok üretkendim. İşte bu paylaşımlarımı hep geçen yıl diktim. Bu yıl kızım 1. sınıfta, dikişe şöyle istediğim gibi vakit ayıramıyorum.
Aslında bu elbisemin bir omuz detayı var. Fotoğraflarda çok belli olmamış. Galiba kumaşım çok ince olduğundan üzerimde bile tam istediğim etkiyi vermiyor. Ancak ben yinede söyliyeyim. Ön bedeni keserken bir omuzu diğerinden 10-15 cm daha enli kesiyoruz. Dikerkende arka omuza büzdürerek dikiyoruz. Bilmem anlatabildim mi. Ben bir kımızı aşığı olarak bu elbiseyi omzundaki detay amacına ulaşmış olsada olmasada çok severek giyiyorum. Dün de bir doğum günü için siyahlarla kombinleyerek giydim. HEPİNİZE BOL DİKİŞLİ GÜNLER..
Aslında bu elbisemin bir omuz detayı var. Fotoğraflarda çok belli olmamış. Galiba kumaşım çok ince olduğundan üzerimde bile tam istediğim etkiyi vermiyor. Ancak ben yinede söyliyeyim. Ön bedeni keserken bir omuzu diğerinden 10-15 cm daha enli kesiyoruz. Dikerkende arka omuza büzdürerek dikiyoruz. Bilmem anlatabildim mi. Ben bir kımızı aşığı olarak bu elbiseyi omzundaki detay amacına ulaşmış olsada olmasada çok severek giyiyorum. Dün de bir doğum günü için siyahlarla kombinleyerek giydim. HEPİNİZE BOL DİKİŞLİ GÜNLER..
16 Kasım 2013 Cumartesi
KÜÇÜK KAZAK
Kız kardeşimin oğlu, bizim sevgili Aras'ımız için bir kumaş buldum. Tam küçük bir delikanlıya göre dedim daha kumaşı görür görmez. Kızıma küçük gelen bir pijama üstünü ölçü aldım. Kumaşın üzerine koyup ona göre kestim.
Bu tip esnek kumaşlarda küçük kesim hataları pek farkedilmediği için dikişe yeni başalayanlar için uygulaması daha kolay diye düşünüyorum. Kollarda kesilir kesilmez hemen omuz dikişlerini attım.
Üst resimde gördüğünüz şeritler ise yaka kol ve etek ucu ölçülerinden biraz daha kısa kesildi, lastik gibi toplasın ve satın aldığımız kazaklardaki havayı versin diye.
Omuz dikişlerinden sonra kollar takılacak ama ondan önce kol ucu bantlarını taktım ki kol altından dikiş geçerken hepsi birden dikiliversin bir çırpıda.
Yakayı da tam bu esnada takıyoruz yine. Yaka bir kıyafetin en göze çarpan yeridir. Kollar takılmadan onuda takalım ki kollar elimize dolaşmasın, yakayı asıltmasın, en temiz yakayı çıkarabilelim.
İşte sonuç. Bir iki saatte biten rahat bir kazak. Bugün kafam biraz karışık. O yüzden yazı ve anlatım da karışık oldu galiba. Ama bitirmeden vermem gereken bir ipucu daha var. Esneterek diktiğimiz yaka ve kol bantları daha uzun ömürlü olsun ve giyerken esnesin diye hafif zikzak ayarında dikiyorum. Hepinize BOL DİKİŞLİ GÜNLER..
Bu tip esnek kumaşlarda küçük kesim hataları pek farkedilmediği için dikişe yeni başalayanlar için uygulaması daha kolay diye düşünüyorum. Kollarda kesilir kesilmez hemen omuz dikişlerini attım.
Üst resimde gördüğünüz şeritler ise yaka kol ve etek ucu ölçülerinden biraz daha kısa kesildi, lastik gibi toplasın ve satın aldığımız kazaklardaki havayı versin diye.
Omuz dikişlerinden sonra kollar takılacak ama ondan önce kol ucu bantlarını taktım ki kol altından dikiş geçerken hepsi birden dikiliversin bir çırpıda.
Yakayı da tam bu esnada takıyoruz yine. Yaka bir kıyafetin en göze çarpan yeridir. Kollar takılmadan onuda takalım ki kollar elimize dolaşmasın, yakayı asıltmasın, en temiz yakayı çıkarabilelim.
İşte sonuç. Bir iki saatte biten rahat bir kazak. Bugün kafam biraz karışık. O yüzden yazı ve anlatım da karışık oldu galiba. Ama bitirmeden vermem gereken bir ipucu daha var. Esneterek diktiğimiz yaka ve kol bantları daha uzun ömürlü olsun ve giyerken esnesin diye hafif zikzak ayarında dikiyorum. Hepinize BOL DİKİŞLİ GÜNLER..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)