Bizim sevgili Çanakkalemiz ülkemizin biraz kuzeye bakan kısmında kaldığından olsa gerek havalar hala bir acaip. Zaten bizim buranın bir sözü vardır. '' Çanakkalenin rüzgarı ile evde kalmış kızları'' derler. Rüzgarı konusunda haklı olabilirler ancak kızları için niye öyle demişler pek anlayamadım:))
O yüzden erkenden dikmeye başladığım yazlık projelerimi hala giymeye fırsat bulamadım. Yine bu gün yarı kışlık, yarı baharlık bir kombin kullandım. Eskiden saçlarım uzunken bu tür kıyafetlerde bir eksiklik olurdu. Şimdi anlıyorumki kıyafeti modernleştiren saçlarmış..
EEE evdeki dikiş fırtınasından kızımın Barbie'leri mahrum mu kalsın? Küçük hanımın bir kağıda çizdiği tasarımlar, artık kumaşlar arasından seçilen parçalarla bu şekilde hayat buldu.
Bu gün ise yine Cuma Pazarına gittim. Parça kumaşçım geçen hafta hiç değişik şeyler getirmemişti. Bu hafta ise bu güzellikleri buldum. Şu büyük çiçekli parçalar pamuk saten. Mavi olandan elbise mürdüm tonlarında olan ise bir etek çıkacak kadar. Maviyi özellikle iki adet aldım ki belden ekli elbise yaparım diye.. Etnik desenli ve tropik desenli olanlar ise penye. Aslında tropik desenli olanın desenleri öyle hoşki tam kimonoluk. Ancak tüm parçalar 1er tl' ye satıldığından kumaşçı ufaltmışta ufaltmış. Bende o an akıl edip iki adet almamışım. Şu an büyük bir pişmanlık içerisindeyim :))
Bunlarda krep yada şifon tarzı kumaşlarım. Sadece beyaz olan 3 TL ye alındığı için diğerlerinden daha büyük. Pembe ve sarı olanlarda birer bluz boyu verecek şekilde. Yani kızlar şimdi bir kumaşçıya gidip raftan kumaşı indirtip fiyatını sorup ne yapacağıma karar verip okadar mı alsam, bu kadarmı alsam 10 cm fazlamı kestirsem, bu arada sabırsızlanan kumaşçıya cevapmı yetiştirsem olayı yok. Gidiyoruz parça kumaşçıya kumaşları hallaç pamuğu gibi karıştırıp olmadı üzerimize koyup ölçüp istediğimiz gibi alıyoruz. İşte bu kadar....:))
kombin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kombin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
18 Nisan 2014 Cuma
1 Nisan 2014 Salı
SARI CEKET FİNAL
Sarı ceket astarı da takılınca bitti. Şu an sadece önüne iki düğme istiyor. Onları da en kısa zamanda hallederim. Aslında kumaşı gayet güzel, ağır ve dökümlü duruyordu. Ancak içine tela ve astar girince çok fazla aşağı doğru salmadı kendini. Kol boyu da birazcık daha uzun olabilirdi. Astarını taktığım son aşamayı atladım biliyorum. Ama bitirip te giyince dayanamadım. Hemen son halini paylaşmak istedim.
Özellikle siyahlarla kombinledim ki ceket iyice ön plana çıksın. Kumaşın rengi ve tonundan gayet memnun kaldım. Çok ufak özeleştirileri yukarıda yaptım zaten. Güzel ve değişik bir çalışmaydı. En kısa zamanda beyaz ağırlıklı bir kombinle de paylaşmayı düşünüyorum. Kalıp bilgileri ve dikiş aşamaları için buraya ,buraya ve buraya bakabilirsininiz..
Herkese mutlu baharlar. Aydınlık günler..
Özellikle siyahlarla kombinledim ki ceket iyice ön plana çıksın. Kumaşın rengi ve tonundan gayet memnun kaldım. Çok ufak özeleştirileri yukarıda yaptım zaten. Güzel ve değişik bir çalışmaydı. En kısa zamanda beyaz ağırlıklı bir kombinle de paylaşmayı düşünüyorum. Kalıp bilgileri ve dikiş aşamaları için buraya ,buraya ve buraya bakabilirsininiz..
Herkese mutlu baharlar. Aydınlık günler..
17 Mart 2014 Pazartesi
BİRAZDA DEKORASYON
Dün bahsettiğim uzun blazer ceket projeme malesef bugün başlayamadım. Çünkü bu günlerde mutfak dolaplarımı düzenlemek gibi bir niyetim vardı. Ben, şu ucuzluk pazarlarında satılan raf örtülerinin iyi kalite olanlarından alır, bu işi kısacık zamanda halleder ve öğleden sonramı dikişe ayırırım diye düşünüyordum. Ancak yıkanma özelliği olamayan ve eni çok dar olmasına rağmen metresi 3,5 tl olan raf örtülerini görünce aklıma şöyle bir hin fikir geldi. Ben bu kağıdımsı raf örtülerinin metresine 3,5 tl vereceğime evdeki kumaşlarımdan desenlerini beğenmediklerimi kullanarak örtü dikeyim. Onları bedavaya getirip dolaplardaki kumaşlarımdan eksiltip yeni kumaşlar almaya hak kazanayım..
Geçen yaz, sırf pamuk saten diye desenini çok beğenmesemde kumaşın kullanışına bayılarak aldığım bu parçayı kestim hemen. Tabi bütün çekmece ve dolap içlerinin bire bir ölçülerine göre. Köşelerini ise yukarıda gösterdiğim şekilde çevirdim. Eminim bu yöntemi çoğunuz biliyorsunuzdur. Kumaşın köşesine tersten bir üçgen olacak şekilde dikiyoruz. Her dört kenarıda eşit ölçülerde dikiyoruz. Fakat yukarıda yaptığım gibi uç kısmında hafif bir açıklık bırakıyoruz ki, o kısım ters çevrilip temiz dikiş imkanı sağlasın.
Sonra da bu şekilde o dikilmemiş kısımları içe çevirerek iğneleyip güzelce dikiş ile dönüyoruz. Ben çemece ve dolap içlerinde kalacaklar diye çok fazla ütü çalıştırmadım ancak biliyoruzki ne kadar ütü o kadar temiz işçilik.
Haa bir de bu akşam habi malzemeleri satan bir dükkandan evimin bu köşesindeki mobilyaları boyamak için Cadence Parlak Yüzey astarı ve Servo Su Bazlı Yaldız almıştım. Ancak aklımda bir sürü soru işareti vardı. Çünkü evimin her yanı kahverengi, ceviz tonlarında ahşap mobilyalarla dolu. Sadece zigon sehpalarımı ve aynanın olduğu kısım beyaz olsa evde çok saçma duracak gibi düşüncelerle Yüzey astarını sehpalara sürmeye başladım. Fakat yüzey astarı zigonlarıma o derece güzel sağlıklı bir parlaklık verdi ki bir müddet böylemi kullansam diye düşünmeye başladım. Bu arada fena halde beyaz mobilyalara özenmeye başladım..
Bu sehpaların astarlanmış hali ve hiç böyle parlamamışlardı. Bir kat daha atmayı düşünüyorum..
Bu da hafta sonu gittiğim bir gezmeden önce kızımla çekildiğimiz bir fotoğraf. Trençkot, kot gömlek, ve altta görünmeyen leopar etek dikim ve tasarım olarak bana ait.. Herkese bol dikişli, bol keyifli günler..
Geçen yaz, sırf pamuk saten diye desenini çok beğenmesemde kumaşın kullanışına bayılarak aldığım bu parçayı kestim hemen. Tabi bütün çekmece ve dolap içlerinin bire bir ölçülerine göre. Köşelerini ise yukarıda gösterdiğim şekilde çevirdim. Eminim bu yöntemi çoğunuz biliyorsunuzdur. Kumaşın köşesine tersten bir üçgen olacak şekilde dikiyoruz. Her dört kenarıda eşit ölçülerde dikiyoruz. Fakat yukarıda yaptığım gibi uç kısmında hafif bir açıklık bırakıyoruz ki, o kısım ters çevrilip temiz dikiş imkanı sağlasın.
Sonra da bu şekilde o dikilmemiş kısımları içe çevirerek iğneleyip güzelce dikiş ile dönüyoruz. Ben çemece ve dolap içlerinde kalacaklar diye çok fazla ütü çalıştırmadım ancak biliyoruzki ne kadar ütü o kadar temiz işçilik.
Haa bir de bu akşam habi malzemeleri satan bir dükkandan evimin bu köşesindeki mobilyaları boyamak için Cadence Parlak Yüzey astarı ve Servo Su Bazlı Yaldız almıştım. Ancak aklımda bir sürü soru işareti vardı. Çünkü evimin her yanı kahverengi, ceviz tonlarında ahşap mobilyalarla dolu. Sadece zigon sehpalarımı ve aynanın olduğu kısım beyaz olsa evde çok saçma duracak gibi düşüncelerle Yüzey astarını sehpalara sürmeye başladım. Fakat yüzey astarı zigonlarıma o derece güzel sağlıklı bir parlaklık verdi ki bir müddet böylemi kullansam diye düşünmeye başladım. Bu arada fena halde beyaz mobilyalara özenmeye başladım..
Bu sehpaların astarlanmış hali ve hiç böyle parlamamışlardı. Bir kat daha atmayı düşünüyorum..
Bu da hafta sonu gittiğim bir gezmeden önce kızımla çekildiğimiz bir fotoğraf. Trençkot, kot gömlek, ve altta görünmeyen leopar etek dikim ve tasarım olarak bana ait.. Herkese bol dikişli, bol keyifli günler..
24 Ocak 2014 Cuma
HIRKA & GÜNLÜK KOMBİN
Yarı yıl tatiline girdiğimiz bu gün, benim akıllı kızım karnesini aldı ve bütün notları '' 5 pekiyi''. Umarım bütün hayatı boyunca hep böyle karneler getirir.
Biz yine her tatilde yaptığımız gibi bu tatilde de Assos tarafında oturan kayınvalideme misafir olacağız. Eee tabi elimiz boş gitmek olmaz. Bu yüzden sevgili kayınvalidem için güzel, sade bir hırka tasarlayıp diktim. Birde bu gün saçlarımı kestirdim. Kızımın karnesini almak için okula giderken giydiklerimle bir fotoğrafımı çektim. Üzerimdekilerimin hemen hepsi kendi elimden çıkma.
Son iki gündür blogumda ufak bir sorun vardı ve benim yeni yayın girmemi engelliyordu. Meğer çok kolay bir çözümü varmış. Ancak bilmeyen birisi için o kadar can sıkıcı olabiliyorki. Neredeyse bloguma artık veda mı edeceğim diye düşünmeye başlamıştım. Bu blog benim hayattaki eğlenceli aktivitelerimin en başında geliyor. O yüzden sorunumun çözüm bulması beni çok memnun etti. Herkese bol dikişli, mutlu, huzurlu günler diliyorum.
Biz yine her tatilde yaptığımız gibi bu tatilde de Assos tarafında oturan kayınvalideme misafir olacağız. Eee tabi elimiz boş gitmek olmaz. Bu yüzden sevgili kayınvalidem için güzel, sade bir hırka tasarlayıp diktim. Birde bu gün saçlarımı kestirdim. Kızımın karnesini almak için okula giderken giydiklerimle bir fotoğrafımı çektim. Üzerimdekilerimin hemen hepsi kendi elimden çıkma.
Son iki gündür blogumda ufak bir sorun vardı ve benim yeni yayın girmemi engelliyordu. Meğer çok kolay bir çözümü varmış. Ancak bilmeyen birisi için o kadar can sıkıcı olabiliyorki. Neredeyse bloguma artık veda mı edeceğim diye düşünmeye başlamıştım. Bu blog benim hayattaki eğlenceli aktivitelerimin en başında geliyor. O yüzden sorunumun çözüm bulması beni çok memnun etti. Herkese bol dikişli, mutlu, huzurlu günler diliyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)