Blogumu açtığımdan beri parka, manto ya da ceket dikeceksem anlatımlı, adım adım şeklinde dikiyorum ki; bunun sebebi asla kimseye bir şey öğretmek değil. Tam aksine kendimi size borçlu hissedip bir an önce projeyi bitirmeye çalışmak ve böylece tez elden biten işlere imza atmak.
Ama bu kot parkada öyle yapmadım. O yüzden de serdikçe serdim. Araya bir sürü başka iş soktum. Baştan aldığım kot kumaşın azlığı yüzünden biraz takıldım. Derken aldığım ilave parçadan neler ekleyebilirim diye düşündüm. Yani bir hayli oyalandım. Son bir haftadır üst parça ve astar bitmiş, kavuşmayı bekler haldeydiler. Fakat fermuarlı mı yapsam o mu bu mu derken geçen gece hadi bu da kolayından bitiversin deyip astarlayıverdim gitti. Sonra da önünü düğmeli yaptım ve belindeki tünele lastiği geçirdim.
İlk aldığım kot kumaş ile sonradan aldığım kot arasında çok hafif bir ton farkı var. Ayrıca kol ve sırt kısmında kotta hafif harelenmeler var. Ama ben onları hiç takmıyorum. Kolları ilk kestiğim haliyle gözüme kısa gibi görününce sonradan aldığım kumaştan ucuna ek yaptım. Spor dikişlerle filan süsledim. Yakayı da gördüğünüz gibi gayet basit çalıştım. Kalıp olarak ise son zamanlarda elimden düşmeyen eşimin eskiyen sweatshirt'ünü kullandım. Omuzlarındaki o parçalardan ve de kol evlerinin rahat olmasından dolayı bu kalıptan diktiğim ikinci kaban tipi projem. İlki için tık tık..
Ön veya arkaya kendinden kapak koymak isterken kumaşım yetersiz olduğundan ve kumaş aldığımda da artık o kısımları kapatmış olduğumdan dolayı omuzları bu şekilde süsledim. Astarı da bu şekilde taktım. Yani bu projeye daha yapılabilecek bir sürü şey varken sıkıldım ve bitiriverdim gitti.
Doğum sonrası ön kısmındaki düğmeler olsun, bel kısmındaki lastik olsun çok daha iyi duracak. Ama yinede bu halimle de giyebileceğim bir parka oldu. Hala elimde kalan parçalardan var. Belki sonradan seyyar bir kapşon da eklerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder