Bir kadının gardrobunda olmazsa olmazlar sırlamasında küçük siyah elbise ve kalem etekten sonra trençkot gelir diye okumuştum bir yazıda. Hemen gidip bir trençkot kumaşı almıştım kumaşçımdan. Tabi bu Mayıs ayında yapmış olduğum bir eylemdi. Bir türlü trençkotumu dikmeye başlamadım ve böyle böyle yazı bitirdim.
Yaz sonunda kızım bir haftalığına babaannesinde kalıp, eşimde bir iş için evden uzaklaşınca trençkot dikimi için bulunmaz fırsatı yakalamış oldum. Yemek yapmak, doyurmak, çocukla ilgilenmek ve evi temiz tutmak gibi işlerden kurtulunca canım kumaşlarım ve dikiş makineme adadım kendimi. Tabiki eşim ve kızım benim herşeyim, onlarsız yaşayamam ancak arada bir böyle ufak bir mola iyi geliyor.
Beline kuşak yapacağım için üzerime oturmasına gerek yok diye düşündüm ve kulpsuz basit bir şekilde kestim treçkotumu. Kumaşım sadece 1,5 metre oduğu için de modeli iyice sade tutmam gerekti. Trençkot; profösyonel dikiş, süs dikişleri ve bol bol brit demek olduğu için süs dikişi ve brit kullandım.
Astar olarak evdeki ince ve akışkan kumaşlarımdan birini tercih ettim ve bence çokta iyi yaptım. Böyle yapmasaydım kelimenin tam anlamıyla astarı yüzünden pahalıya gelecekti. BOL DİKİŞLİ GÜNLER...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder