Yıllar önce bir çantam vardı. Ben gibi çanta fermuarı kapatma özürlü bayanlar için çok uygun bir çantaydı kendisi. Çünkü açık kalan ağız kısmı omza asılınca tam kol altında kalıyordu. Geçtiğimiz günlerde dikiş kursuna giden marifetli bir arkadaşım bana diktiği çantayı gösterince uzun zamandır çanta olmayı bekleyen bu leopar kumaş aklımda şekilleniverdi. Şimdi ben dilim döndüğünce size bu çantayı nasıl diktiğimi anlatacağım. Yalnız, dikerken fotoğraf çekebildiğim o aylak günlerim mazide kaldığı için ve bilgisayarda çizim yapamadığım için alttaki uyduruk şablonla idare ediverin ne olur:(((
Öncelikle 60 cm eninde ve 50 cm boyunda iki parça kesiyorum. İç kısmını saplara 6 cm genişlik bırakarak 20 cm kadar oyuyorum. Aynı ebatlarda iki parça da astar kumaşından kesiyorum. Yine aynı ebatta iki de tela kesiyorum. Tela olarak siz çanta telası kullanın. Ben normal kumaş tela kullandım. Telayı ütü ile ana kumaşın tersine yapıştırıyorum ve dış kısmını yani kenarlarını ve alt kısmını dikiyorum. Köşeleri katlayıp içeri alacak şekilde içeriden muska şeklinde dikiyorum. Daha sonra hem çantaden hemde astardan gösterdiğim yerlerden pile kırıyorum. Aynı işlemleri astara da yapıyorum ve astar ile çantayı yüz yüze verip dikiyorum. Çevirdikten sonra sap kısmında oluşacak kötü görüntüyü engellemek için bir tünel dikip saplardan birine takıyorum ve daha sonra karşılıklı iki sapı birleştiriyorum. Son olarak tüneli o birleşim yerinin ortasına getiriyorum ve çanta bitiyor. Anlattığım kadar sürmedi inanın çok kolay bir projeydi. SEVGİLER....
Bu etek ile son aztek desenli parçamı sizlere sunmuş oluyorum. Yaz günlerinde bu eteğin üzerine renkli tişörtler giyerek patlatmayı düşünüyorum yada siyah basic tişört ile şık olmayı umuyorum. Şu ara çok çeşitli ve doyurucu dikişler diktim. Yavaş yavaş bunları sizinle paylaşacağım. Hatta bazılarını püf noktaları ve yapım aşamaları ile paylaşmayı düşünüyorum.
Bu eteği düz kalem etek kalıbı ile kestim. Esnek kumaştan olduğu için pens ve fermuar çalışmadım. Hatta astar bile yok. Yarım saatlik bir projeydi. Yeni dikişlerle burada olacağım. Sevgiyle kalın.
Aztek desenle devam ediyoruz. Aslında niye aztek diyorum ki bu desenler bildiğimiz Anadolu kilim motiflerimiz. Bizim yani. Ama böyle yabancı ismiyle söylemek bi havalı bi afilli oluyor sanki. Bu tişörtümü diktiğim kumaş yine beklettiğim parçalardandı. Ne olacağı tamamen belli olduğu halde bekleyen bir parçayken daha fazla beklememesi gerektiğini düşündüm. Yine kalıpsız salaş kesim. Kol ve yaka bantlarını ince tuttum ve düz siyah penye ile çerçeveledim. Penyenin boyu kısaydı dolayısıyla tişörtte fazla uzun olmadı ama bu da böyle olsun. Sevgiler....
Aslında şu instagram işin tüm sürprizini bozuyor. Eskiden ne güzeldi halbuki. İNG de bir çok defa paylaştığım bu elbisenin kumaşı yumuşacık bir süet penye. Dış yüzeyi süet gibi ama yumuşacık ve esnek bir dokusu var. Son sefer gittiğimde aldıklarımdan. Sanki evde hiç kumaşım yokmuş gibi hep en son alınan kumaşlardan dikmişim bu yıl. Tabi kumaş stoklarımı da zerre kadar eritememişim. Geçtiğimiz gün yine bir kısmını bazanın altına koymak suretiyle kendimden sakladım. Göz önünde kalanları biraz tüketip onları tekrar çıkaracağım ve bu şekilde ilham perime CEE--E yapacağım.
Oğlum doğduğundan beri kalıpları kurcalamak zor geldiğinden hep basic hırka kalıbımı şekillendirerek dikiyorum. Böylesi daha kolay geliyor. Bu da yine aynı kalıbın etek ucuna doğru açılarak uzatılması ile diktiğim bir parça.
Elbisemi kışın Burgundy Pelüş kabanımla biraz daha bahar aylarında ise kot yada deri ceketlerle giymeyi düşünüyorum. Bu ara elime geçen tüm aztek desenleri diktim. Bu gün de fotoğraflarını çektim. Yanlız doğum sonrası dökülenlerin yerine yeni gelen saçların yarattığı kötü görüntü yüzünden bazı fotoğrafları makaslıyorum. Şeffaf bloggerınızdan bu günlük bu kadar itiraf yeter. sevgiler....
Son postumda siyah makara ile diktiklerimi yayınlamıştım ya işte şimdi de beyaz makara ile diktiklerime geçtim. Bu kumaş bir ende iki desen ile verilmiş. Tişört yapabilirdim ama yazlık elbise yaptım.
Marin tarz ile devam ediyoruz ve bu iki yumuşacık çelik örme kumaştan bir örnek dikilmiş bluzlarla postumuzu bitiriyoruz. Çocukken annem bize kardeşimle bir örnek kıyafetler dikerdi ve biz bundan hiç hoşlanmazdık. Yıllar sonra bir nostalji olsun dedik.
Beyaz makara ile dikilenler önümüzdeki postta devam edecek. Ve sonra kahverengi makara ile dikilenler gelecek.
Biliyorsunuz ki iki çocuğu olan bir anneyim. Bu sebepten dolayı, son yıllarda en severek yaptığım şey olan blogumu yazmayı son bir aydır ihmal ettim. Çünkü çok ama çok az olan boş zamanlarımı, ya dikiş dikerek ya da blog yazarak değerlendiriyorum. Ama blogum dikiş blogu olduğundan dikmezsem yazamıyorum. Ki zaten evde aşırı derecede dolaplardan taşan kumaşlarım ve içimden taşan dikiş aşkım varken dikmeyi tercih ettim ve son zamanlarımı dikerek değerlendirdim. Bu kısa açıklamadan sonra gelelim bu dar zamanlarda nasıl dikiş dikebildiğime. Kendimce bir yöntem buldum ve bu yöntemi çok sevdim.
Öncelikle bol miktardaki kumaş deposundan siyah kumaşlarımı çıkardım. Tabi ne yapacağıma karar vermiş olduğum siyah kumaşlarımdı bunlar. Yada siyah olmasa da içindeki yansımalardan dolayı siyah makara ile dikilecek olan kumaşlarımı önce bir bir kestim. Elimde kesilmiş üç proje oldu. Daha sonra makineme siyah ipliğimi taktım ve vakit, fırsat buldukça sırayla önce omuz dikişlerini, sonra kol takmalarını vs, vs ard arda diktim. Aynı anda üç projem de bitmiş oldu. İşte bu üç bluz o tekniğin ürünü. Bu teknikle dikmeyi öyle çok sevdim ki hemen beyaz makara ile dikilecek ve tabi yine ne yapacağımı tam olarak bildiğim kumaşlarımı çıkarıp kestim. Ortaya beş parça iş çıktı. Onlarda bir sonraki postta inşallah. SEVGİLER....
Dikiş konusunda her ne kadar benden bilgili olsa da anneme hiç danışmam. Ama bu defa anne sözü dinledim. 1,50 lik bu kumaşımı rahat bir eşofmana çevirdim. Üst için yine basit üst kalıbımı kullandım. Alt için ise her zaman kullandığım pantolon kalıbımı birazcık paylı kestim ve cepler ekledim. Kumaşımın çok orjinal olan desenleri her yöne olduğundan yön takibi gerektirmedi ve bana dar alanda evire çevire kullanma imkanı sağladı.
Paça kısmında, kollarda ve yakada uyguladığım bandı kendi kumaşından kullandım fakat pantolon beli ve bluzun belinde siyah fitilli penye kullanmak durumunda kaldım.
Nedense bu eşofmanı bu şekilde yine kendi diktiğim DERİ MONTUM ve DIY çalışmam olan snoodumla bu şekilde kombinlemek istedim. Sömestr tatilinde memlekete giderken yolculukta giyeceğim. Bana yolculuğu anımsattı çünkü. SEVGİLER...
