Geçtiğimiz yıl şu yayınım da paylaştığım kazak, benim dikişten çok iyi anlayan anneciğim tarafından beğenilmeyince bu yıl bu şekilde bir değişime maruz kaldı. Zaten kullandığım kumaşlar esnek olduğundan hiç fermuar pens düşünmedim. Sadece eski bir eteğimi kazağın beli beline gelecek şekilde yerleştirdim. Sonrada dikiş payı ile kestim ve ters çevirip diktim.
İşte basit bir etek. Şu aralar triko altın dönemini yaşıyor. Triko pantolonlar var inanabiliyor musunuz. Düşünsenize o pantolon nasıl diz ve popo kısmından bollanma yapar. Neyse lafı uzatmayayım sıkıldığınız kazaklardan bu şekilde etek yapabilirsiniz belki.
Ben yayınları ağırdan alıp stok yapayım derken sizlerden bir hayli uzun süre ayrı kaldım galiba. Gerçi bu ayrılığın uzamasının sebebi biraz da ülke gündemiydi. Ben nedense bizleri daha kötü yarınların beklediğini düşünenlerden olduğum için pek bu konulara girip sizi de sıkmak istemiyorum. Neyse ben en iyisi dikişlerimden bahsedeyim. Kızıma kalıpsız bir şekilde kestiğim, bu elbiseyi penye kumaştan diktim. Ancak penye çok ince olduğundan astarlamak yerine kumaşı iki kat kullandım ve bunu da şık göstermek için alt eteği üste göre daha uzun bıraktım. Ayrıca ön arkaya göre daha uzun. Malum konu bizim kız olunca biraz yaratıcılık yapmak, farklılık yaratmak gerekiyor. Yoksa beğenilmiyor. Ben bel kısmına bir tünel bıraktım ve oraya lastik geçecektim ama kızım daha önceki elbiselerinden birinin kemerini kullanmayı tercih etti bende mecbur onun bu kararına saygı duydum. Bu arada benim bu boyun eğmiş ''uyar oğlu'' hallerimi kızı olanlar çok iyi anlıyorlardır.
Bir de anneannemizin elinden çıkma bu bluz var. Artık anne kız kombinlerimize bunlar da eklendi.
Yine ben ve dikişlerim, tabi birde kendime has pozlarım:)) Bu triko kimonoyu dikeli 1-2 ay oluyor. Yine bir sabah aklıma ansızın bu kumaş ve bu model geldi. Kumaşı dörde katlayıp kol altlarını ve yakasını oydum. Sonra bir katını açıp ön olacak kısmı yardım ve kesim işi bitti. Daha sonra kol altlarını diktim, yakasını, kol ve etek uçlarını da kendinden kıvırdım.
Böyle kumaşla bütünleşen, birde basitinden bitiveren işlere bayılıyorum. Zaten çok kısıtlı bir zamanda diktiğim için çabuk bitsin istiyorum. Farkettiyseniz yayınlarımın arası açılmaya başladı. Ama ne yapalım sağlık olsun. Yine elimde biraz stoğum var. İlerleyen günlerde görüşmek üzere, SEVGİLERR....
Yaz bitti. Aşırı sıcaklar ve yaz sonu üstüste gelen kötü olaylar yüzünden bu elbiseyi paylaşamamıştım. Yine benim temel bluz kalıbımı kullanarak kestiğim basit bir elbise. Ve yine her zamanki gibi kumaşın ik kıyısından üst bedenleri aldım, ortada kalan parçayı ikiye katlayıp kestim ve eteğe dikiverdim gitti. Bitti...
Bu pantolonu diktiğimde daha okullar açıktı. Ama bu yaz aşırı sıcaklardan dolayı inanın giyip fotoğraf çekilmeyi bile düşünemedim. Hep şort, etek ve elbiselerle geçirdim bu yazı. Benim sürekli olarak kullandığım ve fermuarsız fit pantolon yazımda kısaca anlattığım teknikle diktim yine.
Tişörtüm ise kalıpsız kesim. V yaka, kol ve etek ucuna bant geçtiğim için sanki biraz daha özenilmiş bir görünümü var. Bu güne dek blogunda katkısıyla sürekli kendim için birşeyler diktim o yüzden artık eşim için dikiş dikmek istiyorum. SEVGİLER...
Öncelikle bu elbise bazı aksilikler sonucu bu şekilde oldu ama çok çok iyi oldu. Geçtiğimiz yıl sırtı pencereli elbisemi dikince aklımdan geçen, ''keşke düz, siyah bir kumaştan olsaydı'' olmuştu. O yüzden bu yıl 30 Ağustosta akrabamızın düğünü için düz, siyah, kalem bir elbise kestim. Ve o elbisenin kol oyuntusunu göğüse doğru sivri bir şekilde kesip İNG'de gördüğüm bir modele benzetmeye çalıştım. Bunu yaparken vücut tipimle ilgili aklımda bazı kaygılar vardı ki elbiseyi giydiğimde bu kaygıların hiç de yersiz olmadığını anladım. Benim dar omuzlarım ve geniş kalçam o modelle daha daha bir vurgulanmış, resmen yürüyen bir armuta dönmüştüm. Bir kaç günlük düşünme süresinden sonra elbiseyi koltuk altlarından kestim ve üst kısım için tekrardan kestiğim normal bir robayı elbiseye sadece koltuk altlarından tutturup ön ve arkadaki açıklıkları içe çevirerek bu görünümü elde ettim. Çok fazla açık olmamasına rağmen çok frapan bir görüntü verdi. Yani kısacası ben elbiseme bayıldım, inşallah sizde beğenirsiniz:))
Bu günlerde biraz tatsızım. İki çocuğun bakımı ile ilgilenirken hiç dikiş dikememenin üzerine, eşimin yaşadığı trafik kazası sonucu, arabamın pert olması ve eşimi kaybetme korkusu da eklenince iyice tadım kaçtı. Neyseki bir arada ve sağlıklıyız. Ama yine de son zamanlarda enerjimin tükendiğini hissediyorum. O yüzden biraz nette dolaşıp dikmek istediklerimi sizlerle paylaşayım dedim. İlk olarak bu iki salaş triko var. İkisininde kumaşı elimde mevcut. Hatta kurban bayramı için dikebilirim vaktim olursa.
Bir de bu yıl muhakkak dikmem gereken kaşe salaş sıcacık bir kaban. Renk konusunda tam karar veremedim ama açık bir gri hem çabuk kirlenmez hemde kışın kasvetli havasına karşı beni korur.
Bu colorblok kabanlarda gayet hoş.
Şöyle orjinal renkte bir adet kabanım da olsa hiç fena olmaz hani.
Yada oversıze bir kaban dikip belini bazen kemerli de kullanabilirim. Tabi ben eskiden bunları sırf zevk için dikerdim ama şimdi ihtiyaç olduğu için dikmek isterken vakit yetmezliğinden dikemiyorum. Bakalım yavaş yavaş. Benden bu kış fazla hayır gelemeyecek sanırım. Neyse sağlık olsun.. Herkese mutlu, sağlıklı, sevdikleriyle bir arada olduğu günler diliyorum...
