LACİVERT TUNİK

 Bu aralar bu tip bluzlar dikmek bende resmen bağımlılık yaptı. Hani şu, herhangi bir basit bluz kalıbının, kol oyuntularını iptal edip o kısmı düz yada hafif yarasa kol tarzında kesip de edindiğimiz bluzlar. Hani tüm ünlü markaların asimetrik tarzda oversıze şeklinde kesip üzerine bir baskı basıp yada iki boncuk yapıştırıp sattığı bluzlardan bahsediyorum. Bu bluzları kesmek ve dikmek çok kısa, bir öğleden sonra projesi olduğundan ihtiyaç anında yada sırf stres atmak için, yada evdeki devasa kumaş stoğumu azaltıp dolabımı şenlendirmek için diktiğim oluyor. Zaten etek elbise ve pantolon dikemiyorum şu halime. O yüzden tunik ve bluzlarla idare ediyorum.

Bu defaki bluzumun yakasını V şeklinde oyup yaka şeridini aynı yuvarlak yakaya geçer gibi geçip o V kısmın tam uç noktasına arkadan minik bir dikiş attım. Bu şekilde pervaz ile dönmekten çok daha rahat bir V yaka çalıştım. Ayrıca hamile olan arkadaşlar eğer üzerilerine uygun kot pantolon bulmakta zorlanıyorlarsa ya burada gösterdiğim şekilde eski kotlarını hamile kotuna çevirsinler yada bu üzerimdeki kot pantolonda uyguladığım tekniği uygulasınlar. Bu teknik; pazardan çok uygun fiyata en esnek ve üzerinize en az iki beden büyük gelen kot pantolon alınıp bacak kısımları daraltılıp paçaları kısaltılır. Beli zaten tam belinize göre olan kot pantolon böylece üzerinize uygun hale gelir. 

  Neyse ben daha fazla küstahlık yapadan size sevgilerimi göndererek huzurlarınızdan ayrılıyorum.

Kendime Not: 31 haftalık hamileyim ve 10 kilo aldım.

LOHUSA GECELİĞİ VERSİON 2

 Aslında bu kadar hazırlanmasam daha iyi, ama nedense ilk bebeğimde ihtiyaç duyup bulamadığım herşeyi, vakit varken dikmeye çalışıyorum. Değişik bir emzirme olanağı sağlayan bluzları Pinterestte çok gördüm. Ve hemen kendime lohusa geceliği olarak tasarladım. Bunun için öncelikle düz bir arka, eğer kollu istiyorsanız kol ve biri üst biri alt kısım olacak şekilde iki ön kestim. Önlerden biri göğüsleri kapatacak şekilde, diğeri ise yine göğüsleri kapatıp alta uzanacak şekilde. Zayıf bir anlatım oldu sanırım ama yukarıda ortadaki parçalar önü oluşturuyor.

 Ben kumaşımın içindeki, çok hafif bulunan  kırmızılıklara uyum sağlaması ve biraz renk vermesi için, penye olan kumaşıma, yine mercan renk penyeden çift kat şerit geçtim. Özellikle şeritleri hafif asılttırarak geçtim ki göğüs kısmını daha iyi toplasın.

 Daha sonra bu şekilde üst üste koyduğum ön kısımların üzerine sırt kısmı, yüzü yüze bakacak şekilde yanlardan ve omuzlardan diktim.

Alt kısımda kalan kırmızı şeritin içine aşağı düşmemesi için birde  lastik geçtim. Yakaya ve kol uçlarına da yine mercan şeritlerden geçtim ve etek ucunu yapışkan tela ile kapatıp çift dikiş ile bitirdim.

Bu şekilde bir adet daha lohusa geceliği edinmiş oldum. Diğerini ise buradan görebilirsiniz. Bu aralar o kadar çok şey diktim ki diktiklerimi şöyle bir üst üste koysam minik bir yığın oluşur. Sanırım doğum yaklaştıkça korkudan ve kaygıdan dikişe sarıyorum. Ayrıca doğum sonrası dikemezsem diye bir kaygı da beni daha bir tetikliyor. Yavaş yavaş hepsi burada olacak. Şimdilik hepinize SEVGİLER...

ASTARLI ÇOCUK TAYTI

 Aslında bu taytı sömestr tatilinde köye gitmeden önceki akşam diktim. Kızıma bavul hazırlarken taytlarının az olduğunu, olanların da ince olduğunu görünce kalkıp ona içi siyah penye ile astarlı, dış kısmı kedi yada leopar yüzleriyle kaplı bir kumaştan bu taytı diktim. İki kat kumaştan bu tarz taytlar diktiğimde hem çok severek giyiyor hemde üşümediğini bilmek beni rahatlatıyor.

Bu ülkede kız annesi olmak, kadın olmak her geçen gün biraz daha zorlaşırken yine içim titreyerek kızımın fotoğraflarını paylaşıyorum. Özgecan Aslan için çok ama çok üzgünüm. Allah anne ve babasına sabır versin. Yapanlar cezasız kalmasın. Hoş böyle bir suçun cezası ne olabilir hiç bilmiyorum. Ayrıca toplumda her bu tip olaydan sonra çıkan İdam cezası geri gelsin tarrışmalarına da katılmıyorum. Çünkü bu ülkede eğer İdam cezası olsa inanın bu tiplere değil daha çok siyasi suçlulara ve düşünce suçu işleyenlere uygulanır.  Tecavüz suçunu işleyenler zaten kadının zerre kadar değerinin olmadığı bu ülkede az bir cezayla kurtulur gibime geliyor. Ülkedeki adalet sistemine olan güvenimde bu kadar işte. Tanrı bizi ve sevdiklerimizi korusun diye dua etmekten başka bir şey söyleyemiyorum.

ERKEK EŞORTMAN ALTI DİKTİM

 Eminim ki hepiniz aynı dertten muzdaripsiniz. Sevgili eşim;'' sürekli kendine dikiyorsun, hiç bana dikmiyorsun'' diye söylendikçe ona bir eşortman altı diktim. İçi scuba, dış kısmı gri penye, çok orjinal bir kumaşımı yere yatırdım ve üzerine eşimin sevdiği bir eşortmanını koyup kestim. Baştan savmadığımı göstermek için de arkaya bir cep ve de yanlara gizli iki cep koydum. Beli kendinden içe kıvırıp iki adet tünel yaptım. Tünellerden birine lastik geçirdim. Bir diğerine ise eski bir eşortmanımdan çıkardığım kuşağı geçirdim.

Spor dikişlerini lacivert renk ile yaptım. Dün başlayıp bitirdiğim güzel bir projeydi. Akşam ''oooo cep bile yapmışsın Aferin kız'' sözünü duymak ise paha biçilemez bir zevkti. 

Kendim için diktiklerim eskiden beni daha mutlu ederken şimdi kızımın yada eşimin ihtiyaçlarını gideren şeyler diktiğimde daha mutlu olmaya başladım. Sanırım git gide anaç ruhum gelişiyor. 

Sizede sevdiklerinizi mutlu ettiğiniz, kendinizi faydalı hisstetiğiniz güzel günler dilerim.

SARI EN SEVDİĞİM RENK

 Aslında bu projem ilk olarak önü bütün, yakasız , kol ve etek ucu kendinden kıvrılmış bir sweat olarak hayat bulmuştu. Nedense sonradan etek ucuna bant ekleyip önünü boydan boya kesip sarı bir fermuar takıp birde bomber yaka ekledim. Duble çalışılmış çok kalın penye kumaşımı bu şekilde daha iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Bahar aylarında giymek için ideal bir çalışma oldu. Yalnız tek kusuru, giydiğimde ellerimi sokacak bir cep arayışı içine girmem. Dikiş aşamasında bir kanguru cep eklemeliymişim. Ama kalan kumaşlarımı bir zorlayacağım. Belki becerebilirim.

Bu projede de kalıp olarak eşimin sweatshirt'ünden çıkardığım kalıbı kullandım. Ne kalıpmış o ama. Bluzden monta dikmediğim şey kalmadı. 

Havaların buz gibi soğuk gittiği bu günlerde sizlere sıcacık umutlar diliyorum. SEVGİLER...

LOHUSA GECELİĞİ

 Artık 29 haftalık olduk. Bu yüzden  hazırlık yapmaya başlamam gerek. Her ne kadar doğum Nisan sonu gibi olsa da ben yine de yavaştan başlamalıyım. İlk olarak doğum için hastanede gerekli olacak bir gecelik diktim kendime. Emzirme için önüne yaka patı çalıştım. Evde bulunan çok yumuşak ve de pamuklu bir penyeyi seçtim. Toz pembeyi, renk olarak hiç sevmediğimden dolayı ekoselerle hareketlendirdim. Yine hiç sevmediğim floral desenden olabildiğince uzak durdum. Ekoseleri, kumaşı verev kullanarak daha cazip bir hale getirmeye çalıştım.

 Yaka patını emzirme durumunu düşünerek olabildiğince uzun çalıştım.

 Sırtta da yine verev bir roba var. Çünkü toz pembe olan, penye kumaşım çok minik bir parça kumaş olduğundan önde tam boy verirken sırtta vermedi. Boyu da yeterli uzunlukta olmayınca etek ucuna da yine ekose çalıştım.  Yine her zamanki gibi parça kumaş sayesinde tasarım yapmak durumu ortaya çıktı.

Sömestr tatili başında yakalandığım hastalık hala tam olarak geçmedi. Birde üzerine hamileliğin son evresinde olmamın yükü eklenince inanın hiç enerjim kalmadı. Şu an bile bu yazıyı bir elimde mendille yazıyorum. Herkese enerjisinin bol olduğu günler diliyorum.

KAZAYAĞI SWEATSHİRT

 Bazen bakıyorum ki; o akşam giymek için kıyafetim kalmamış ya da olanları beğenemiyorum, işte sırf o tip akşamlarda giymek için, bir iki saatin içinde, basit bir bluz dikiveriyorum.  Bu da onlardan biri. Geçtiğimiz cumartesi akşamı apartman toplantımız vardı. Bende hafif hafif hastalığa yakalanmak üzere olduğumdan üşüyordum sanırım. Bu yumuşacık, çift kat, kazayağı desenli, azıcık kumaşımı yere yaydım ve baktım ki bir ön ve arka çıkıyor. Hemen biçtim. Yine basit kesim, kol oyuntusuz. Başka bir düz siyah kumaştan da kol, yaka bandı ve korsajını kestim. Kumaş uçları atmadığı için parçaları birbirine birleştirmek yetti. Ve akşama misafirlerimi bu şekilde ağırladım. Aslında ovresıze denen çok rahat bir sweatshiırt oldu ama tabi malum durumumdan dolayı bende pek dökümlü durmuyor şimdilik.