9 Kasım 2015 Pazartesi

EŞİME PİJAMA& KIZIMA EŞOFMAN ALTI

 Bu ara ihtiyaçlar beni sıkıştırırken bir yandan tadilatlar bir yandan da yarım işler üzerime geliyordu. Hepsini aklımda sıralamaya koyup çok ama çok yavaş bir şekilde yetişmeye çalışıyordum ki eşimin pijama ihtiyacı için herşeye ara verdim ve en hızlı tarafından ona bir pijama takım diktim. Evde bulunan kumaşlarımın içinde çok koyu lacivert, pamuklu, kalın bir penyem vardı. Hemde çok büyük ebattaydı ve dolapta büyük bir yer kaplıyordu. Onu bu şekilde değerlendirdim. Üst için eşime diktiğim tüm üstlerde kullandığım ve onun eski kazağından keserek elde ettiğim kalıbı kullandım. Alt için ise yine onun bir eşofman altını kullandım.
 Bu üst ise geçen yıl kendim için diktiğim ve sanırım beğenmediğim için blogda paylaşmaya gerek görmediğim bir parça. Bu yıl dolabımı temizlerken aklıma kızım için bir alt dikmek geldi. Gövdesinden bacakları çıkardım ve kol bileklerini ayak bileklerinde kullandım. Beli için kumaş yetmediğinden nasıl olsa görünmeyeceği için yine kollarda kullandığım parçayı kullandım.
Aslında kızım bu altı hiç beğenmediğini ve kullanmayacağını söylemişti ama hafta sonu COTON'dan aldığımız kapşonlu üst ile çok uyum sağlayınca beğendi ve giymeye karar verdi. Artık serbest kıyafet günlerinde giyebileceği bir alternatif olacak. 

6 Kasım 2015 Cuma

DERİ BİYELİ HIRKA

 Yine bir tadilat işi ile karşınızdayım. Bu tadilat benim gözümü öyle korkuttu öyle korkuttu ki bir müddet  makinaya  yaklaşmak istemedim. Bunu yarım bırakıp başka bir işe başlamak ta istemedim. Bu yüzden çok verimsiz bir dönem geçirdim. Geçen yıl diktiğim MANTOMSU HIRKA'mı hatırlayanlarınız vardır. İşte o hırkanın yakasını zapdetmek bana çok zor geldi, ayrıca kollarının istediğim boyu vermemiş olması da canımı sıktı. O yüzden tekrar kalıba yatırdım ve kestim. Bir şekilde ortaya bu çıktı. Hiç sevmememe ve tercih etmememe rağmen biye ile çerçevelemek istedim. Tabi daha şık dursun diye de deri biye aldım. Yani anlayacağanız bir iş çabucak bitip giyilip eskimeye başlarsa hoşuma gidiyor. Üstüne bu kadar düşünce, elimde uğraşırken sıkılıyorum ben. Şu halini de çok sevmedim yani.
 Fotoğraflardan bile belli hırka ile aramızdaki uyum. Belki gün gelir ona daha uygun parçalarla müthiş bir uyum yakalar ve dolabımın starı olur. 

Deri biye sert olduğundan ve ben biye ile çalışmanın tekniğini pek bilmediğimden yaka oyuntularında bu tarz büzgüler oldu. 
  Bu hırkadan sonra eşime bir takım pijama ve kızıma yine kendi kazağımı bozarak eşofman altı diktim. En kısa zamanda onların yazılarında görüşmek üzere  SEVGİLER

31 Ekim 2015 Cumartesi

BEYAZ GÖMLEK

 İnstagramdan takip edenler bilir. Bu gömleği geçtiğimiz günlerde kesmiştim. Aslında uzun zaman elimde sürünür, bitmek bilmez, diye düşünmüştüm ama sanırım  yıllardır süregelen  düz beyaz gömlek hasretim ağır bastığından çabucak bitirdim, nasıl olduysa. Her gömleğim de kullandığım düz basit gömlek kalıbımı kullandım. Sırtındaki pensleri biraz oversıze bir görüntü istediğim için iptal ettim. 
 Ben yıllardır dikiş dikiyorum ama nedense, beyaz gömlek, siyah pantolon gibi her kombini tamamlayan anahtar parçaları atlamışım. Yani çok yakında bir de siyah pantolon dikeceğimin sinyalini vermiş olayım. Bu eteği buradan hatırlayanlarınız olacaktır.
 Yine bu pantolonu da geçtiğimiz yıl dikmiş ve siyah triko ile kombinlemiştim. O da üzerine beyaz gömlek beklentisi içindeydi.

Ayrıca soğuk havalarda kazakların içinden yakasının çıkması da çok hoşuma gidiyor beyaz gömleklerin.
     Benim hayalimdeki beyaz gömlek tam anlamıyla bu duruşa sahipti. Yani biraz erkek gömleği gibi olacak ama kol boyu, omuzlarının duruşu ve boyu bana göre olacak ve emanet gibi durmayacak. Bu duruşu da sadece sırttaki pensleri iptal ederek sağladım. 
  Şimdi sırada geçen yıl diktiğim Mantomsu Hırka' ya yapılacak bir kaç değişiklik var.  
  Neredeyse unutuyordum. Bu gün blogumun ikinci yıl dönümü. İnşallah daha uzun yıllar burada sizlerle buluşmak dileğiyle. SEVGİLER..

27 Ekim 2015 Salı

EŞİME 3 TİŞÖRT

 Eşime yaz sonu diktiğim 3 tişörtle karşınızdayım. Ara ara da olsa bir şeyler dikiyorum gördüğünüz gibi. Aslında kendim için kullandığım reglan kollu kalıbımı kullandım. Ekru renkli olanı ise eşimin eski bir kalıbını kullanarak diktim. 

Son pazar turumda (ki bu sanırım aylar önceydi) aldığım penyeleri kullandım. O gün pazara yeni bir parça kumaşçı gelmişti. Bende neredeyse hepsi 3 er metreden büyük olan bu penyeleri almıştım. Daha bu parçalardan elimde var. Sanırım tüm aileye yeter. 
  Şu aralar kendime beyaz sade bir gömlek dikiyorum. Bir an önce bitirip yayınlamak ümidiyle... sevgiler...

20 Ekim 2015 Salı

SALOPET

 Yaz başında yine bizim Çanakkale Cuma pazarında çok ama çok uygun bir fiyata bulduğum bu salopeti kaptığım gibi eve getirdim. Dayanamayacağım fiyatını da söyleyeceğim. 5 tl. Evet yanlış okumadınız. Ön kısmın bir tarafında bir delik ve hemen altında lekeler vardı. Düğmeleri yoktu ve bazı yanlış dikişleri vardı. Evdeki düğmeler eklendi, yanlış dikişler sökülüp düzeltildi ama o ön kısmındaki lekeli yere bir türlü çözüm bulamadığımdan tulum yaz boyu sıcakların da etkisiyle dolapta bekledi. Geçtiğimiz günlerde eşim yine bir kot pantolonunu emekliye ayırınca ve o pantolonun rengi ve hatta yıkaması benim tulum ile tam birbirine uyunca hemen onun arka ceplerinden birini söküp benim salopetin lekeli yerine transfer ettim. Son hali tam içime sindi. 
    İlk foto da yazlık halini görüyorsunuz.

Bu kombin ise daha sonbahara uyumlu. Bu arada kırmızı ruj yerine kırmızı bir bere taksam sanırım Yasemin Yalçın'ın Alican tiplemesine dönerdim herhalde. 

Bu tarz parçalar çok fazla tercih edilmez ama bazen de istenir. O yüzden bu şekilde ucuza kapatmak çok işime geldi. Ayrıca üzerime tam tamına olması, hiç daraltma yada açma istememesi yine çok iyi oldu. Çünkü aldığım yerde deneme şansım olmamıştı. Ve de eşimin pantolonundan transfer ettiğim o cebin üzerinde minik metal kabartma da LOFT yazıyor. Bu da salopet sanki LOFT' tan alınmış gibi bir izlenim verdi. İşte tüm bu rastlantılar üst üste gelince bence HARİKA OLDU. Size de küçük tesadüflerle kendinizi mutlu edeceğiniz, emeklerinizi becerilerinizi, değerlendireceğiniz güzel, çok güzel günler dilerim. SEVGİLER...

18 Ekim 2015 Pazar

ESKİ KAZAKTAN ETEK YAPIMI

 Geçtiğimiz yıl şu yayınım da paylaştığım kazak, benim dikişten çok iyi anlayan anneciğim tarafından beğenilmeyince bu yıl bu şekilde bir değişime maruz kaldı. Zaten kullandığım kumaşlar esnek olduğundan hiç fermuar pens düşünmedim. Sadece eski bir eteğimi kazağın beli beline gelecek şekilde yerleştirdim. Sonrada dikiş payı ile kestim ve ters çevirip diktim. 

İşte basit  bir etek. Şu aralar triko altın dönemini yaşıyor. Triko pantolonlar var inanabiliyor musunuz. Düşünsenize o pantolon nasıl diz ve popo kısmından bollanma yapar. Neyse lafı uzatmayayım sıkıldığınız kazaklardan bu şekilde etek yapabilirsiniz belki.  

14 Ekim 2015 Çarşamba

MİNT YEŞİLİ ÇOCUK ELBİSESİ

 Ben yayınları ağırdan alıp stok yapayım derken sizlerden bir hayli uzun süre ayrı kaldım galiba. Gerçi bu ayrılığın uzamasının sebebi  biraz da ülke gündemiydi. Ben nedense bizleri daha kötü yarınların beklediğini düşünenlerden olduğum için pek bu konulara girip sizi de sıkmak istemiyorum.        Neyse ben en iyisi dikişlerimden bahsedeyim. Kızıma kalıpsız bir şekilde kestiğim, bu elbiseyi penye kumaştan diktim. Ancak penye çok ince olduğundan astarlamak yerine kumaşı iki kat kullandım ve bunu da şık göstermek için alt eteği üste göre daha uzun bıraktım. Ayrıca ön arkaya göre daha uzun. Malum konu bizim kız olunca biraz yaratıcılık yapmak, farklılık yaratmak gerekiyor. Yoksa beğenilmiyor. Ben bel kısmına bir tünel bıraktım ve oraya lastik geçecektim ama kızım daha önceki elbiselerinden birinin kemerini kullanmayı tercih etti bende mecbur onun bu kararına saygı duydum. Bu arada benim bu boyun eğmiş ''uyar oğlu'' hallerimi kızı olanlar çok iyi anlıyorlardır.

  Bir de anneannemizin elinden çıkma bu bluz var. Artık anne kız kombinlerimize bunlar da eklendi.