1 Mart 2014 Cumartesi

DİKİP KOMBİNLENEMEYENLER..

Kız kardeşimin doğum günü için dikip, sonrada havalar iyice ısınmadan giysin diye erkenden verdiğim hediyeyi dün akşam, üzerinde fotoğrafladık.

Bu etek ise kızım için dikip burada paylaştığım ve üzerinde iken daha önce fotoğraflayamadığımız etek.

Bu cici kızımıza diktiğim bu bluzu da yine daha önce burada paylaşmıştım. Kendisi giyip güzelce fotoğraflamış. Ancak ben şimdi yayınlamak fırsatı bulabildim.
  Herkese mutlu hafta sonları.

28 Şubat 2014 Cuma

YİNE YENİ KUMAŞLAR

 Bu gün yine Cuma pazarındaki kumaşçımı ziyaret ettim anlaşıldığı üzere. Geçen hafta görüp beğenip almadığım kumaşlar aklımda kalınca bu hafta gidip aldım. Siyah beyaz kareli kupra ve mint yeşili kumaş geçen haftadan beri aklımda kalanlardan. Çok açık fıstık yeşili üzerine menekşe desenleri olan pamuk saten kumaş ise almasaydım büyük ihtimalle pişman olacağım bir kumaştı. Ne yapacağımı bile bilmiyorum ama aldım.


 Bu arada ne zaman giyinip kuşanıp bir yere gitsem ve ne zaman ayna karşısına geçsem kendi fotoğrafımı çeker oldum. Sanırım blogger hastalığı gibi bir şey bu. Eskiden hiç sevmezdim fotoğraf çekilmeyi. Şimdi ise yavaş yavaş poz vermeyi bile öğreniyorum sanki. En azından objektife gülümseyebiliyorum.


En kısa zamanda bu fotoğrafla birlikte kuaföre gidilecek ve eğer becerebilirse saçlarım bu model olucak.

27 Şubat 2014 Perşembe

İKİ RENK MANTO

Kış bitip bahar yüzünü gösterirken, bende sevgili kız kardeşim için bu mantom(su) yu dikerek, artık kış sezonunu kapatıyorum. Evde bulunan kalın, esnek dokulu, siyah beyaz, petek desenli kumaşımı beden olarak kullandım. Kollarına ise bildiğimiz siyah, çelik örme kullanarak, uzun hırka şeklinde yola çıkan parça, son anda astarlanarak mevsimlik bir mantoya dönüştü. Sadece klapasında tela kullandığım için hafif bir parça oldu. Bir ara üzerinde fotoğraflayıp tekrardan yayınlarım. İşin tuhaf yanı ise bu kalıbı Burda Dergisi şifon bir bluz için kullanmıştı. Ben ise aynı kalıptan trikolar, montlar, ceketler, gömlekler diktim. Hepsinde de iyi bir sonuç elde ettim. 2004-10 sayılı Burda Dergisinin 115 nolu modeli.
 Bu sabah iki dakikamı ise geçtiğimiz günlerde kapanmak üzere olan bir takı mağazasından aldığım bu kolye ve bileklikten yeni bir kolye yapma işine ayırdım. Şu el şekli çok hoşuma gidiyor. Kumaş kısımları teşhirde deforme olmuş bilekliği ve uzun sarı zinciri olan kolyeyi zaten alırken, bu şekilde birleştirip kolye yaparım diye almıştım.
İnternetten seçtiğim ve kız kardeşimin hediyesi olan alttaki kolyemle birlikte iki yeni kolyem oldu. Mevsimlerin en güzeli İlkbahar bana olduğu gibi size de güzellikler, mutluluklar getirsin. Elimizdekilerin kıymetini bilmek, şükretmek, koşturmak, yorulmak hayattaki en güzel şeyler bence..
Sağlıklı, güzel, keyifli günler dilerim.

25 Şubat 2014 Salı

PEMBE KIZ

 Bu elbisede kullandığım iki kumaşı da, aynı gün aynı yerden almıştım(Gelibolu Pazarı). Ben pembe rengi pek sevmem ancak tabi evde 7 yaşında bir kız çocuğu var.
         Üstte kullandığım kumaş ince hafif kendinden desenli triko. Altta astar olarak kullandığım ise ince esnek astar kumaşı. Kendime diktiğim saks mavisi elbiseyi gören kızım kıskançlık krizlerine girince, onada acilen bu elbiseyi diktim.
Kalıp kullanmadım. Sevdiği bir tşörte göre kestim. Eteği gövdeye büzgü ile taktım. Büzgüler görünmesin diye evde bulunan kemeri ile o kısmı kapattırdık. Etek uçlarını, atmaz diye düşünüp o gün dikiş çekmemiştim. Ancak gittiğimiz yerde çocuk oraya buraya sürtündükçe, etek kısımları deforme oldu. Şu an son halinde etek uçlarında dikiş var. Bu elbise geçen hafta diktiklerimden biriydi. Malum stoklar bitti. Bende bu arada daha hızlı dikip daha yavaş paylaşıyorum ki; yine biraz stok yapabileyim. Herkese kucak dolusu sevgiler..

23 Şubat 2014 Pazar

ZEYTİN DALLLARI ARASINDAN EGE

 Çok güzel bir hafta sonu geçirdim. Buradan paylaşmamadan da edemedim. Sevgili eşim ''beni sakın bloğuna koyma'' diye sıkı sıkı tembihlese de, bu bir Web Günlüğü ve ben tabiki hayat arkadaşıma da burada yer vermek istiyorum.
 Görmüş olduğunuz şu güzel manzara, benim memleketimin yollarında çekildi. Karşıda görünen yer ise Yunanistan'ın Midilli adası. Bilenleriniz, gelenleriniz muhakkak olmuştur. Sokakağzı ve Assos plajlarından görünen ada budur. Velhasıl benim denize olan tutkum ve kızımın isminin Derya oluşunun sebebi de bu güzel Ege sularıdır.
 Cumartesi günü havanın güzelliğini fırsat bilerek, mangalımızı ve etimizi kaptığımız gibi bizde soluğu Kayınvalidemlerin zeytinliğinde aldık.
 Kızımla bol bol birbirimizin fotoğrafını çektik. Gördüğünüz gibi çarşı, pazar, dağ, bayır demiyorum ve sürekli kendi diktiğim kot gömleğimi giyiyorum.
 Akşam üstü son olarak kayınpederim ineklerini de sağınca; benim prensesimin içeceği katkısız, organik, köy sütümüz de hazır oldu.
Bu arada ben Kayınvalidemin eskiyen kıyafetlerden çıkardığı düğmelerin içinden iyi durumda olanlarından bazılarını seçip eve getirdim. Çünkü düğmeye kumaştan daha fazla para veriyorum.
Örnek verecek olursam son diktiğim kot gömleğin kumaşı 3 tl, düğmeleri ise 4 tl tutmuştu. Bu rakam cekette daha da artıyor. Şimdilik benden bu kadar. Hoşçakalın, SEVGİYLE KALIN..

21 Şubat 2014 Cuma

YENİ BOTLARIM

 Kot gömleğimi o kadar çok sevdim ki dün kızımın okuldaki toplantısına giderken giydim. Yine kendi diktiğim trençkotum ve lacivert kot pantolon ile kombinledim.
 Bu arada  sezon sonu indirimlerinden dolayı gözüm hep ayakkabı mağazalarının vitrinlerindeydi. Bu botlarımı bugün çok uygun bir fiyata aldım.

Bağcıkları ve dolgu topuklu olmaları, içinde bir kaç ton barındırması açısından hoşuma gitti. Bu gün ayrıca Cuma pazarındaki kumaşçıma da uğradım. Ancak nedense pek bir şey almadan döndüm. Sanırım gözüme birşey çarpmadı. Yanlız orada beni çok mutlu eden bir olay oldu. Bir bayan bana,''pardon, sizin internette bir dikiş bloğunuz var mı?'' diye sordu. Ve bu da beni çok ama çok mutlu etti. Hafta sonu evde olamayacağım için dikiş ve blogdan ayrı kalacağım. Kısmetse Pazartesi görüşmek dileğiyle... SEVGİLER..

19 Şubat 2014 Çarşamba

KORDON KOLYE

 Baharın erken gelmesiyle insanların sanatsal yönleri daha bir gelişti sanırım. Tüm izlediğimiz bloglarda harika işler görmeye başladık. Mesela bugün sevgili blogger arkadaşım Melislicious'un blogunda gördüğüm kolye benim resmen kanımı ateşledi. Hemen onun kordon kolyelerine özenipte aldığım ve bir türlü bir şeylere dönüştüremediğim kordon ve eski kullanılmayan takılarım geldi aklıma. Eski bir kolyemi bozup onun zincirini oluşturan iplerden bir kordon ördüm.
 Daha sonra ördüğüm kordon, satın aldığım açık renk kordon ve eski bir portföy çantamın zincirini misina ile birbirine diktim. Ancak bunu yaparken bir hayli zorlandım.
 Gözüme ince gelince açık renk kordondan bir kat daha geçtim. Bağlantı yerlerindeki kötü görüntüyü yok edebilmek için pudra rengi scuba kumaş ile o kısımları sardım. Kapatmaları da takınca benimde kordon kolyem oldu.

Şu an evdeki eski takılar ve eski çantalarımın derileri şekillenip duruyor kafamda. Bu arada internetten bir de kolye siparişi verdim. Malum önümüz yaz. Herkese benden kucak dolusu sevgiler..