27 Kasım 2013 Çarşamba

KIRMIZI AŞKIM

 Bu yaz resmen üniforma haline getirdiğim kırmızı elbisemle karşınızdayım. Kalın ligralı kumaştan diktiğim bu elbisede bir gömlek kalıbını kullandım. Sadece göğüs penslerini koydum. Diğer pensleri iptal ettim. Arka ortasına yine dikiş koydum ki belime oturtmak için payı oradan istediğim gibi alabileyim. Genellikle kalın ligralı kumaşları astar ve fermuar derdinden kurtardığı için elbise olarak değerlendiriyorum ve sırt kısmını hep bu şekilde ortadan dikişli yapıyorum.
 Bu sezon sırt dekoltesinin moda olması ekmeğime yağ sürdü.Çünkü ben göğüs dekoltesi kullanmayı hiç sevmiyorum. Bir elbisede dekolte kullanılacaksa  sadece bir yerde kullanılmalı diye düşünenlerden olduğum için de boyunu gayet uzun tuttum.  Bazen altın takı ve ayakkabılarla bazende siyah ayakkabı ve uygun takılarla kombinleyip bir çok yerde giydim. Aslında üzerine minik bir hırka , uygun bir çorap ve kışlık ayakkabı seçeneğiyle bu mevsime de uydurulabilir.
Sanırım önümüzdeki yaz yine bir kaç yerde giyerim. Hala doyabilmiş değilim kendisine. Kırmızı rengin aşığı biri olarak içinde kendimi tanrıça gibi hissediyorum. Abarttım ama gerçekten bu elbisemle kendimi çok çok iyi ve tamamlanmış hissediyorum. Bana çok ucuza mal oldu ve dikimi de bir o kadar kısa sürdü. Emsallerinin fiyatlarını sorduğumdaysa dudaklarım uçukladı. YAŞASIN DİKİŞ DİKMEK diyorum ve herkese mutlu günler diliyorum.

26 Kasım 2013 Salı

BLAZER CEKET 2

 En severek giydiğim parçalar genellikle kızımın babaannesinde kaldığı zamanlarda diktiğim parçalar. İşte bu güzel blazer ceket de onlardan biri. Bu kumaşı pazarda ki parça kumaşçımdan yok denecek fiyata aldığımda lahana gibi bir şeydi. Ama Gepetto ile Pinokyo hikayesindeki gibi aramızda bir his oluştu ve onu alıp eve getirdim. Yıkadım, ütüledim ve kumaşa resmen aşık oldum. Hemen kestim, biçtim, diktim ve bir daha aşık oldum. Çünkü en güzel kumaşlarımdan elde edemediğim tüm zerafet, asalet, ve kusursuzluğu bu cekette buldum. Sanırım iki yıl oldu. Hala en sevdiğim parçasıdır gardrobumun.
 Ahşap düğmelerle süsledim ve sadece bir kere ütüledim. Çünkü bir daha ütü istemedi. Kollarına kumaş yetmediği içn ek yaptım. Baharlık bir ceket olduğu için o eklerin üzerine birde manşet ekledim.
 Şimdi kollarını bazen sıvayarak bazen serbest bırakarak, kot ve atletlerimin üzerine giyiyorum. Bahar geldiğinde en vazgeçilmez kombinim oluveriyor. Ayakkabılarımı ise yine çok seviyorum ve bu kıyafeti tamamladığını düşünüyorum. İlkbahar geldiğinde çok severek giydiğim bu kobinimi umarım sizde beğenmişsinizdir.
Hepinize mutlu ve sağlıklı günler.

TADİLAT

  Geçen hafta diktiğim bu bluz, eteklerinin kısa ve kabarık durmasından dolayı pek içime sinmemişti. Simli olduğu için ben daha klasik bir tarzda kullanırım diye düşünmüştüm. Sonra ne yapabilirim bu bluza diye araştırırken  sporlaştırmak geldi aklıma . Hem tarzları karıştırmış olurum, hemde önü rakamlı tişört trendine uyarak daha modern bir parçaya sahip olurum dedim.
 İlk olarak çok sıkan yakasını genişletip siyah çelik örme geçtim. Aynı şekilde etek ucunu da hafif büzdürerek aynı siyah çelik örmeyle biyeledim. Daha sonra telalanmış siyah çelik örme üzerine kağıttan hazırladığım rakamları koyup kestim. Paça telasıyla rakamları tişörtün önüne güzelce yapıştırıp, kenarlarından 4 numaralı düz dikişle muntazam bir şekilde diktim. Rakamlar ise doğum yılım olsun dedim.
Çanakkale 'nin yağmurlu karanlık bir gününde pencere kıyısında, elimde kahvem, üzerimde kendi tasarımım rahat ev kıyafetimle çektiğim bu fotoyu da sizlerle paylaşmak istedim. Altına en kısa zamanda siyah çelik örme kumaştan birde rahat pantolon dikmeyi düşünüyorum. HERKESE BOL DİKİŞLİ, MUTLU, SAĞLIK DOLU GÜNLER..

25 Kasım 2013 Pazartesi

EKOSE VE DENİM

 Son yıllarda kendime o kadar çok şey diktim ve bunları paylaşmak için o kadar can atıyorum ki hemen her gün bir şeyler paylaşmak istiyorum. Bir taraftanda korkuyorum. Elimdekiler bitince ne yapacağım diye.
 Bu gün öğleden sonramı fotoğraf çekimine ayırdım. Evde ne varsa giyip giyip çekildim.  Bu eteğimin kumaşından kendime denim ceket dikmiştim ve onuda burada paylaşmıştım. Bu tarz spor kıyafetleri bol vakitlerimde türlü türlü ceplerle süslemeye bayılıyorum. Kumaşlarla puzzle oynamak gibi geliyor bana. Çok güzel stres attırıyor.
       Evde bir açı yakaladım. Ordan fotoğrafları çektiğimde hem ışıktan fazla etkilenmiyor, hemde beni boydan alıyor. Oyüzden bir çok fotoğrafı hep aynı yerde çekmek durumunda kaldım.
Bu son fotoğrafta ise göbeğimi içime çekmeyi unutmuşum. Ama  yinede yayınlıyorum.  Güzel günler geçirmeniz dileğiyle..

24 Kasım 2013 Pazar

LEOPAR BLUZ

 Çok sevdiğim bir bluzumu paylaşmak istedim. Leopar desenden son bir kaç sezondur çok hoşlanmaya başladım bende herkez gibi. Aslında fotoğraflarda çok belli olmamış ama fular yaka olarak çalıştım yakasını. Kumaş yine parça olarak alındığı içinde kolları mecburen truvakar kol oldu.
Leopar bluzu beyaz pantolonla kombinlemek istedim, dışarıdaki karanlık ,yağmurlu havaya inat.
HEPİNİZE BOL DİKİŞLİ GÜNLER..

23 Kasım 2013 Cumartesi

KIZIM İÇİN

 Bu defa kızım için diktiklerimden birini seçtim. Bir kız annesinin dikiş bilmesinin avantajlarıda var,dezavantajlarıda. Mesela kendileri bu kıyafeti tasarlayıp bana tarif etti. Her ayrıntısını tek tek ona sorarak yaptım. Prova olmak istemedi. Zor zahmet provaya ikna edip elbiseyi giydirdiğimde bu kezde çıkarmak istemedi. Üst kısmı tek askılı, eteğininde önü kısa arkası uzun. Yani asimetri karmaşası bir elbise.
İki kat çalıştım. İçinde bir açık tonda astarlık ligralı bir kumaş var. Üstünde ise pembe bir tül.Omzuna tülden yaptığım çiçeği, beline de taşları işledim. Ben çok beğendim. Ama kızım arka kısmının daha uzun olup yerlere değmesini istediğini söyleyerek tam not vermedi. Yinede severek giydi.
HEPİNİZE BOL DİKİŞLİ GÜNLER...

22 Kasım 2013 Cuma

VİNTAGE KOMBİNİM

 Kloş etek dikimi  ile ilgili yayın yapmayan bloggera blogger demezler diye düşünerek bende kloş eteğimin dikim aşamalarını fotoğrafladım. Ama öyle uzun uzun anlatmayacağım. Zaten eteğin dikim süresi bir saati bulmuyorken uzun anlatıpta ne yapayım. Ben kalem etek ve elbiselere öyle çok alışmışım ki; tam kloş zaten giyemem bari yarım kloş yapayım diye düşündüm. Ancak o bile bana çocukken giyip  sonrada döne döne savurduğumuz eteklerimizi hatırlattı.
Çok kısa süren kesim sürecinden sonra fermuarını taktım. Beline birde kemer geçirdim ve ben bile bu kadar çabuk bitmesine şaşırdım.
 Geçen yazılarımdan birinde bahsettiğim diy gömleğimle kombinlediğimde kıyafetimi çok vintage buldum. Ama hangi dönem onu çıkaramadım.
 Blogçuluğun en ama en zor yanı şu fotoğraf çekimleriymiş. Bunu her geçen gün biraz daha iyi anlıyorum. Bu gün yine evde kimse olmayınca ve de fotoğraf makinesinin pilleri bitince ıpone ile çekmek zorunda kaldığım fotoğrafların kalitesi de ancak bu kadar oldu.
Yeni kolyemi de sizlerle paylaşayım dedim. Ben çok severek aldım. Çok ta severek ve neredeyse her kıyafetimle takıyorum. HEPİNİZE BOL DİKİŞLİ GÜNLER..